2003-EKİM 2019 DÖNEMİ BANKALARA VATANDAŞIN ÖDEDİĞİ FAİZ 511 MİLYAR TL
İnsanların borç içinde olduğunu vurgulayan Türkkan, rakamlarla örnek verdi: “Gırtlağına kadar borcu var insanımızın artık. Bakın, bankalara ve finansman şirketlerine olan tüketici kredisi ve kredi kartı borçları 1 Ocak-22 Kasım 2019 tarihleri arasında toplam 51 milyar lira artarak 569,5 milyar lirayla rekor kırdı. Son bir haftada milletin 4 milyar lira borcu arttı. Vatandaşın takibe alınan tüketici kredisi ve kredi kartı borcu ise 2,9 milyar lira daha artarak 22 Kasım 2019 tarihi itibarıyla 21,6 milyar lira oldu.
.jpg)
Kocaeli'de oğluna pantolon alamadığı için kendini yakan babayı hatırlıyor musunuz?
Türkkan, işsizlik ya da borçlar yüzünden ocakların söndüğünü hatırlattı: Ben Kocaeli Milletvekiliyim, sanayicilik yapıyorum yirmi beş yıldır. Üretimi, aşı, işi, geçimin ne olduğunu, insanlarımızın bu konuda nasıl zorluk çektiğini yakından biliyorum. Kocaeli'de oğluna pantolon alamadığı için kendini yakan babayı, İsmail Devrim'i hatırlıyor musunuz? "Çocuğuma bir pantolon alamıyorsam niye yaşıyorum ki!" dedi ve maalesef, 45 yaşında hayatına son verdi.
İstihdamın en kolay olduğu şehirlerden biriydi Kocaeli bir zamanlar. Biz, milletvekili olarak, iş için müracaat edenlere en rahat bir şekilde çözüm bulabilen insanlardık. Burada bulunan bütün Kocaeli milletvekilleri olarak şu anda telefona çıkmak istemiyoruz insanların böyle bir meselesine çözüm bulamadığımız için. Kocaeli'de durum buysa Kocaeli gibi imkânlara sahip olamayan şehirlerde neler yaşandığını siz bir düşünün.
İnsanlar çalışsa bile geçinemiyor, umutları kalmamış, yarından beklentileri yok
Her gün işsiz insanlarımızın, borçlu insanlarımızın yaşadığı acı olaylara şahit oluyoruz. İnsanlar hayatına son veriyor, toplu ölümler başladı, ailece ölümler başladı, ocaklar sönüyor artık. Yani burada ismini anmak istemiyorum, bir zehirli maddeyle beraber insanlar kendini zehirliyor. Onu yasaklamayı durdurun, konu o değil çünkü, konu siyanür değil. İnsanlar geçinemiyor arkadaş ya, çalışsa bile geçinemiyor, umutları kalmamış, yarından beklentileri yok.
İzmir'de eşinin "Pazara gidelim." dediği adam; Ali Kabasakal'ı hatırlıyor musunuz?
"Sen biraz oyalan, duş alayım." diyerek banyoya giriyor ve kendini öldürüyor. Parası olmadığı için eşine yalan söylemek zorunda kalıyor. Av tüfeğiyle kendini vuruyor, intihar ediyor. Eşine "Param yok." diyemiyor, cebinden de sadece 1,5 lira çıktı Ali'nin,
Lütfen bir empati yapın. Burada evli olan arkadaşlarımız var, çoluk çocuğu olan arkadaşlarımız var; bir adamın eşine "Param yok." demesi kadar zulüm bir şey yok. Çocuklarına "Ben sana alamıyorum..." demesi kadar o adama zulmedeceğiniz hiçbir şey yoktur. İnsanlar bu kadar çaresiz.
“Bu gerçeklerin hepsi sizin eseriniz”
Siz burada istediğiniz kadar pembe tablolar çizin, gerçeklerden kaçamıyorsunuz. Bu gerçekler, bunların hepsi, aslında sizlerin eseri. Son zamanlarda insanlarımız yaşadıkları ekonomik bunalımların bir neticesi olarak savaşmaktan, kavga etmekten vazgeçip intihara sürüklenmeye başladılar.
Bu tablo hepimiz için aslında bir utanç vesilesidir. Kendi vatandaşımızın huzurunu ve refahını sağlayamayan bir ülke hâline geldiğimiz için bu gerçekle yüzleşmemiz, buna çözüm aramamız gerekiyor. Bir şeyler yapmak için daha kaç insanımızın hayatına son vermesini bekliyorsunuz siz?
Eğer bir şeyler yapmak isteyip de yapamıyorsanız bu ülkeyi iyi yönetemiyorsunuz demektir. O zaman görevi devretmenizin zamanı da gelmiş hatta geçmiş oluyor. Bir an önce, yönetemediğiniz bu ülkeyi yönetmekten vazgeçip kenara çekilmenizi tavsiye ediyorum.