.jpg)
'TALEPLERİMİZİN ARKASINDA DURACAĞIZ'
Gezi davasının sadece hukukla değil, vicdanla, akılla ve mantıkla da ilişkisi olmadığını ifade eden Ak, "Türkiye'nin en önemli 12 barosunun da ortak açıklamalarında belirttiği gibi; Adil yargılanma hakkı ihlal ediliyor ve savunma hakkı kısıtlanıyor. Gezi, hiçbir iddianamenin, hiç bir yalanın kirletemeyeceği kadar büyük bir toplumsal gerçekliktir. Gerçekliğinin şahidi boldur. Gerçekliğinin şahidi milyonlardır. Dostlarımız, arkadaşlarımız, yoldaşlarımız İstanbul’da, bizler burada Kocaeli’de, Gezi Parkı’ndaki ağaçların kesildiği ve çadırlarımızın yakıldığı günlerdeki tepkimizin de, gencecik çocuklarımıza kıyan polis şiddetinden hesap soran tutumumuzun da, parklarda, meydanlarda, sokaklarda özgürlük, demokrasi ve insanca yaşam talep eden milyonların taleplerinin de kararlılıkla arkasında durmaya devam edeceğiz. Polisiyle, yargısıyla, medyasıyla hakikati baskılayıp tarihi yeniden yazmaya çalışanlara inat, gerçekleri haykırmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Gezi'de bir suçlu aranıyorsa yaşanan ölümlere bakılması gerektiğini dile getiren Ak, "Gezi direnişini suçla, terörle, darbeyle, kalkışmayla anılan bir eyleme dönüştürmenize asla izin vermeyeceğiz. Bu yargılama, Fettuhlahçı yöntemlerle hazırlanan dosyaları hatırlatmaktadır. Bir suçlu aranıyorsa, Berkin Elvan, Ethem Sarısülük, Abdullah Cömert, Ali İsmail Korkmaz, Mehmet Ayvalıtaş, Medeni Yıldırım’ın, Hasan Ferit Gedik’in ve Ahmet Atakan'ın ölümünde aranmalıdır. Bu davada adı bile geçmeyen bu canlarımıza, Gezi'yi sonuna kadar savunmak borcumuzdur. Geziyi savunduk, savunacağız. 18 Şubat'ta günü yüreğimiz de aklımızda Silivri de dostlarımızla, çünkü hepimiz oradaydık, hepimiz Gezi’deydik. Çünkü o günlerde de hep birlikte söylediğimiz gibi 'Her yer Gezi, her yer direniş'" dedi.