İktidar, Batmak Üzere Olan İşadamı Gibi Davranıyor
Türkiye'nin kronik sorununun ekonomi, ekonomi içerisinde de en büyük sorunun işsizlik olduğunu söyleyen Başaran, "Ekonominiz güçlü ise itibarınız olur" diyerek Türkiye ekonomisini batmak üzere olan bir işadamına benzetti. Başaran şunları şöyledi: "Batmak üzere olan bir işadamı ne yapar? Gider ilk önce arabasını değiştirir, daha iyisini alır. Durumu iyi desinler, üzerindeki stresi, baskıyı atsın, insanlar konuşsun. Ama delik büyük, öbür taafta belki yüz milyonlar gitmiş, siz 1-2 milyonla göz boyuyorsunuz. İktidarın bugün yaptığı da budur. 'Dünyaya biz yardım ediyoruz, dünyayı biz besliyoruz' diyor, insanlar da buna inanıyor. Herkesin maskesi, aşısı Türkiye'den gidiyor. Aldığımız aşıyı başkasına veriyoruz. bu da bir garabet. Bakınız dankaya gittiğinizde banka sizin arabanıza bakmaz, getir belgelerini geçen sene ödediğin vergilerine bakalım, işlemlerine bakalım der. Türkiye itibarı harcamayla, şatafatla gösteriyor. Londra'da veya New York'a kredi almaya gittiğinizde makam arabanıza bakmayacaklar. Angela Merkel, gittiği birçok ziyarete tarifeli uçakla gidiyordu ama Almanya yüzde '0' ile kredisini her yerden temin ediyordu."
Demokrasi, Dış Politika, Eğitim ve Toplumsal Barış Sorunu
Türkiye'nin demokrasi, eğitim ve dış politika sorunu olduğunu söyleyen Başaran, "Türkiye'de toplumsal barışı zedelen bir kamplaşma sorunu, toplumsal barış sorunu da var" dedi. Her gün yaşanan gelişmelerin toplumsal barış sorununu daha da genişlettiğine dikkat çeken Başaran, 'Toplumsal barış nasıl sağlanacak? Gelecek Partisi'nin bu konudaki argümanı nedir? Pandemi sebebiyle alınan kısıtlama kararında bile kutuplaşma yaşanan toplumda nasıl ortak yaşam, ortak hedef, ortak hayaller oluşacak?' sorularına yanıt vererek diğer başlıklarla ilgili görüş ve düşüncelerini paylaştı.
Hükümetin Raf Ömrü Bitmiştir
"Her şeyin bir son kullanma tarihi vardır. Aldığınız bir ürünün raf ömrü vardır. Bu hükümetin de raf ömrü bitmiştir. Kendileri de bunun farkındalar ve farkında oldukları için de telaş gitgide artıyor. 'Yarın hesap sorulur mu?' paniği içerisindeler" diyen Başaran, 'Yarın Gelecek Partisi iktidara geldiğinde geçmişe dönük bir hesap soracak mı?' sorusuna da şöyle yanıt verdi:
Yolsuzluğun, Usulsüzlüğün ve Haksızlığın Hesabı Sorulur
"Çok samimi bir şekilde söylüyorum ki yolsuzluk, usulsüzlük ve haksızlık varsa, bu konuda ben teminat verebilirim, Sayın Ahmet Davutoğlu üzerine gider. Ben öyle tanıdım. Çok yakın çalıştık kendisiyle. Yakinen tanıyorum, sürekli bir araya geliyoruz ve kesinlikle bu konuda affı olmayan bir insandır. Kimseyi kayıracak bir insan değildir. Kendi çocuğu bile olsa farklı bir gözle bakmaz. 'Sevk edin, hangi merci, mahkeme ise kararını versin' der. Elinde belgeler varsa da bunları saklamaz. Korkacak bir şeyi olmayan insan bunu yapar.