Uzmanlardan deprem ve acil kaçış uyarısı
Gündem, 11 Kasım 2018 01:05Olası İstanbul depreminde en büyük risklerden birinin "zemin sıvılaşması" olduğunu belirten uzmanlar dolgu alanlara dikkat çekti. Uzmanlar, "Dolgu alanlarını doğa tekrar geriye alır" uyarısında bulunuyor.

"Zemin sıvılaşması" suya doygun zeminlerde düzenli aralıklarla gerçekleşen sarsıntılar sırasında, zeminin taşıma kapasitesini kaybederek üzerindeki binaların toprağa gömülmesine ya da yan yatmasına deniliyor. Türkiye zemin sıvılaşmasının örnekleri 1999 İzmit depreminde Gölcük'te yaşanmıştı."
DOLGU ALANLAR ZEMİN SIVILAŞMASINA ÇOK AÇIKTIR
"Jeofizik uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Gündoğdu, "Zemin etüdünü gereken koşullarda yapmayan, jeofizik metotlarını kullanmayan, önlem almadan yapılan binalar risk altındadır" dedi."Yer altı su seviyesi yüksek olan yani dolgu alanlar zemin sıvılaşmasına çok açıktır" diyen Oğuz Gündoğdu, "Bina yapılmadan önce yapılması gereken etütlerde, önlem alınıp zemin iyileştirmesi yapılıp daha sonra bina yapılması lazım" diye konuştu. Gündoğdu, yüksek katlı binaların nasıl inşa edilmesi gerektiğine dair yönetmeliğin yeni çıktığını belirterek, "Türkiye bu konuda epey geride" diye konuştu. Zemin etütlerinde, zemin sıvılaşmasının çok önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Gündoğdu, İstanbul'un sahil şeridinin tamamında risk olduğunu belirtti. Gündoğdu, "Zemin etüdü yapılmadıysa, buna uygun yapılar yapılmadıysa ister bina, ister yol olsun son derece tehlike altında" dedi."
1766 DEPREMİNİN TEKRARI OLACAK
"Oğuz Gündoğdu, olası bir İstanbul depremi konusunda, "Yıkıcılığı çok daha fazla olacak. Şiddeti 7.5'a yakın olacak ve yüksek hızda geleceğini düşünüyoruz. Silivri civarında kırılmasını bekliyoruz. Marmara Denizi'nin son 3 senedir aktivitesi değişti. Bütün bunlara baktığımızda Silivri'den İstanbul'a doğru kırılacak olan 1766 depreminin tekrarı olacak. Bunu da hesapladık, 7.5 artı-eksi 2 diye söylüyoruz. Depremin şiddeti 7.5 büyüklüğünde olacaksa Endonezya depremindeki gibi her şey olabilir" şeklinde konuştu."
YAPILARIMIZI BUNA GÖRE PROJELENDİRMEMİZ GEREKİYOR
"İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise, "Deprem anından suya doygun zeminlerde, tekrarlı titreşim hareketlerinde zemin taşıma kapasitesini sıfırlar. Sıfırladığı anda, üzerindeki yapı da oturma ya da yana doğru yıkılma söz konusu olabilir. İstanbul ölçeğinde genelde sahil bantlarımızda sıvılaşma riski olan bölgelerimiz var. Buralarda da yapılarımızı buna göre projelendirmemiz gerekiyor" dedi."
SIVILAŞMA ÇOK DİKKATE ALINMASI GEREKEN BİR OLAY
"Nusret Suna, zemin sıvılaşmasının 1995 yılındaki yaşanan Kobe depremiyle ilk kez incelenmeye başlandığını belirtti. Suna,"Sıvılaşma çok dikkate alınması gereken bir olay. Zemin değerlendirme raporlarında eğer o parselde bir sıvılaşma riski varsa ona göre önlem alınarak inşaatın yapılması isteniliyor. Kurumlar da zaten buna göre projelerini kontrol ederler. Ama eski yapı stokumuzun buna göre yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekiyor. Bizlerin ısrarla söylediğimiz İstanbul'daki yapı stokunun zemin durumlarının ve zemin üstündeki yapı durumlarının incelenmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.Suna, zemin sıvılaşmasının ise şöyle özetliyor, "Zemin taşıma kapasitesini sıfırlar. Tekrarlı titreşim hareketinde yani bir deprem hareketinde zemin jöleye döner. Jölenin bir taşıma kapasitesi yoktur. Bu çok kısa bir süre içerisinde oluşur. Sarsıntı hareketi bittiği zaman tekrardan eski haline döner" dedi."
DOLGU ALANLARINI DOĞA TEKRAR GERİYE ALIR
"Suna, 17 Ağustos depremini hatırlatarak, "Gölcük Değirmendere'de dolgu alanındaki binaların hepsi Sapanca Gölü'ne, Marmara Denizi'ne doğru gitti. Demek ki deniz kenarındaki dolgu alanları her zaman risklidir. Maltepe ve Yenikapı dolgu alanlarının yeri, olası bir depremde fay hattına oldukça yakın. Bilim adamlarının söylemlerine baktığımız zaman küçük ölçekli de olsa bir tsunami olacak. Bu kaçınılmaz. Olası bir Marmara depreminde bu dolgu alanlarını doğa tekrar geriye alır diye düşünüyoruz. Onun için bu bölgelerin toplanma alanı olarak ilan edilmesi çok çok yanlış" diye konuştu."
SAHİL BANDINDAKİ YOLLARIMIZ RİSKLİ
"Suna, "Olası bir depremde tsunami olursa sahil bandındaki yollarımız riskli. Bunlarda bir takım göçmeler, yarılmalar olacak tabii ki. Bunlara karşı, deprem bittikten sonra bizim yan kaçış yollarına ihtiyacımız var. Toplanma alanı kadar İstanbul içinde deprem sonrasında acil kaçış yollarına ihtiyaç var" dedi.
DOLGU ALANLAR ZEMİN SIVILAŞMASINA ÇOK AÇIKTIR
"Jeofizik uzmanı Dr. Öğretim Üyesi Oğuz Gündoğdu, "Zemin etüdünü gereken koşullarda yapmayan, jeofizik metotlarını kullanmayan, önlem almadan yapılan binalar risk altındadır" dedi."Yer altı su seviyesi yüksek olan yani dolgu alanlar zemin sıvılaşmasına çok açıktır" diyen Oğuz Gündoğdu, "Bina yapılmadan önce yapılması gereken etütlerde, önlem alınıp zemin iyileştirmesi yapılıp daha sonra bina yapılması lazım" diye konuştu. Gündoğdu, yüksek katlı binaların nasıl inşa edilmesi gerektiğine dair yönetmeliğin yeni çıktığını belirterek, "Türkiye bu konuda epey geride" diye konuştu. Zemin etütlerinde, zemin sıvılaşmasının çok önemli bir yer tuttuğuna dikkat çeken Gündoğdu, İstanbul'un sahil şeridinin tamamında risk olduğunu belirtti. Gündoğdu, "Zemin etüdü yapılmadıysa, buna uygun yapılar yapılmadıysa ister bina, ister yol olsun son derece tehlike altında" dedi."
1766 DEPREMİNİN TEKRARI OLACAK
"Oğuz Gündoğdu, olası bir İstanbul depremi konusunda, "Yıkıcılığı çok daha fazla olacak. Şiddeti 7.5'a yakın olacak ve yüksek hızda geleceğini düşünüyoruz. Silivri civarında kırılmasını bekliyoruz. Marmara Denizi'nin son 3 senedir aktivitesi değişti. Bütün bunlara baktığımızda Silivri'den İstanbul'a doğru kırılacak olan 1766 depreminin tekrarı olacak. Bunu da hesapladık, 7.5 artı-eksi 2 diye söylüyoruz. Depremin şiddeti 7.5 büyüklüğünde olacaksa Endonezya depremindeki gibi her şey olabilir" şeklinde konuştu."
YAPILARIMIZI BUNA GÖRE PROJELENDİRMEMİZ GEREKİYOR
"İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Nusret Suna ise, "Deprem anından suya doygun zeminlerde, tekrarlı titreşim hareketlerinde zemin taşıma kapasitesini sıfırlar. Sıfırladığı anda, üzerindeki yapı da oturma ya da yana doğru yıkılma söz konusu olabilir. İstanbul ölçeğinde genelde sahil bantlarımızda sıvılaşma riski olan bölgelerimiz var. Buralarda da yapılarımızı buna göre projelendirmemiz gerekiyor" dedi."
SIVILAŞMA ÇOK DİKKATE ALINMASI GEREKEN BİR OLAY
"Nusret Suna, zemin sıvılaşmasının 1995 yılındaki yaşanan Kobe depremiyle ilk kez incelenmeye başlandığını belirtti. Suna,"Sıvılaşma çok dikkate alınması gereken bir olay. Zemin değerlendirme raporlarında eğer o parselde bir sıvılaşma riski varsa ona göre önlem alınarak inşaatın yapılması isteniliyor. Kurumlar da zaten buna göre projelerini kontrol ederler. Ama eski yapı stokumuzun buna göre yapılıp yapılmadığının incelenmesi gerekiyor. Bizlerin ısrarla söylediğimiz İstanbul'daki yapı stokunun zemin durumlarının ve zemin üstündeki yapı durumlarının incelenmesi gerekiyor" şeklinde konuştu.Suna, zemin sıvılaşmasının ise şöyle özetliyor, "Zemin taşıma kapasitesini sıfırlar. Tekrarlı titreşim hareketinde yani bir deprem hareketinde zemin jöleye döner. Jölenin bir taşıma kapasitesi yoktur. Bu çok kısa bir süre içerisinde oluşur. Sarsıntı hareketi bittiği zaman tekrardan eski haline döner" dedi."
DOLGU ALANLARINI DOĞA TEKRAR GERİYE ALIR
"Suna, 17 Ağustos depremini hatırlatarak, "Gölcük Değirmendere'de dolgu alanındaki binaların hepsi Sapanca Gölü'ne, Marmara Denizi'ne doğru gitti. Demek ki deniz kenarındaki dolgu alanları her zaman risklidir. Maltepe ve Yenikapı dolgu alanlarının yeri, olası bir depremde fay hattına oldukça yakın. Bilim adamlarının söylemlerine baktığımız zaman küçük ölçekli de olsa bir tsunami olacak. Bu kaçınılmaz. Olası bir Marmara depreminde bu dolgu alanlarını doğa tekrar geriye alır diye düşünüyoruz. Onun için bu bölgelerin toplanma alanı olarak ilan edilmesi çok çok yanlış" diye konuştu."
SAHİL BANDINDAKİ YOLLARIMIZ RİSKLİ
"Suna, "Olası bir depremde tsunami olursa sahil bandındaki yollarımız riskli. Bunlarda bir takım göçmeler, yarılmalar olacak tabii ki. Bunlara karşı, deprem bittikten sonra bizim yan kaçış yollarına ihtiyacımız var. Toplanma alanı kadar İstanbul içinde deprem sonrasında acil kaçış yollarına ihtiyaç var" dedi.
Gündem, 11 Kasım 2018 01:05
Yorumlar (0)
Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!

Kirletip kirletip temizleme töreni yapmak anlamsız

10-0’lık skorla 3.kupa da Gölcük'te

KOTO’dan aşı programına tam destek

PTT’nin fatura ödemelerinde aldığı ek ücretleri sordu!

Maskesiz hayat ne zaman başlayacak?

İşte ittifakların son oy durumları

Ali Babacan pişmanlığını anlattı

İzmit Çarşısı ürünleri 41 Burda AVM'de

İYİ Parti Akmeşe'de önce esnafı gezdi sonra mahalle temsilciliği açtı

AK Partili vekiller sahaya indi

Dilovası Belediyesi ile kazandılar

Derince’de randevu alınmadan korona aşısı yapılacak

Muhtarlar, A Takımı’nı ‘112 Acil’e benzetti

İyi Parti Derince’den Yeniden Refah standına ziyaret

Sporda marka bir kent haline geleceğiz

Hürriyet, Göçmen Dernekleri ile buluştu

Bu yasak bir an evvel kalksın

Ellibeş’in esnaf ziyaretlerinde sıcak ve samimi görüntüler

Bu haftaya dikkat! Meteorolojiden alarm verildi

Muharrem İnce adayım dedi

Kendini AVM'nin 2. katından atan genç kız öldü

Yönetim kurulu üyesinden başkana şok suçlama!

Gülümse Kafe'nin kapıları mutluluğa açılacak

Kocaeli Spor Şöleni başladı

Başkan Hürriyet, Saffet Sancaklı’yı da unutmadı

Gölcük’te o sınava katılan gençlerden 71’i kazandı

Bu yıl hac olacak mı?

Cemil Yaman’dan Muş ve Bursa’da yoğun çalışma

Aşılamada ay sonunda sıra 20 yaşa gelecek

Vali Yavuz, Dilovası OSB’de üretim ve iş gücünü yerinde inceledi

DEVA Partisi'nin o başkanı istifa etti

Daha güzel bir Derince’yi beraber inşa edeceğiz

Kurumlar vergisi düşürülüyor

Kirlettiğimiz denizleri çocuklarımıza temizlettirmemeliyiz

İnsanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir

Tarihi Kentler Birliği’nden İzmit’i gururlandıran ödül!

Başiskele Çocuk Kütüphanesi’nde sona gelindi

Kandıra Belediyesi’nde yaz yoğunluğu

Büyükakın, İzmit sokaklarında vatandaşlarla buluştu
