Erbakancılardan Tayyip Erdoğan'a yanıt

Siyaset, 20 Şubat 2020 00:41

Erdoğan’ın konuşmasını bugün Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete genel yayın yönetmeni Mustafa Kurdaş köşesine taşıdı.

Erbakancılardan Tayyip Erdoğan'a yanıt

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, dün partisinin grup toplantısında yine FETÖ’nün siyasi ayağına dair açıklamalarda bulundu. Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasında, Milli Görüş’ün merhum lideri Necmettin Erbakan’ın FETÖ lideri Fethullah Gülen’le hiçbir zaman bir araya gelmediğini ifade etti.
 
Erdoğan’ın konuşmasını bugün Milli Görüş’ün yayın organı Milli Gazete genel yayın yönetmeni Mustafa Kurdaş köşesine taşıdı.
 
Yazısında İlker Başbuğ’un siyasi ayakla ilgili sözlerini hatırlatan Mustafa Kurdaş, Erdoğan’ın Necmettin Erbakan’a ilişkin sözlerinin benzeri Başbuğ’un da söylediğine dikkat çekti. Kurdaş yazısının devamında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, şu soruları yöneltti:
 
“-‘Bu süreçleri bilen birisiyim. FETÖ’nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek lider var; o da merhum Erbakan Hocamızdır’ diyorsunuz. Erbakan Hocamızın anlaşamadıklarıyla siz nasıl anlaşabildiniz, neden anlaştınız? 10 yıl boyunca nasıl sabrettiniz?
 
-‘Erbakan Hocamızdan nefret ederdi’ diyorsunuz. Erbakan Hocamızdan nefret eden biri nasıl olur da sizin iktidarınız döneminde belli bir dönem büyük hem de çok büyük iltifatlara ve imkânlara mazhar olur?
 
-Erbakan Hocamızı ve bunları tanıyan ve çok iyi bilen bir siyasetçi olarak, başbakanlık da yapmış olan Erbakan Hocamızla neden hiç devlet işlerini müşavere eylemediniz de, hep bunlarla bu işler yapıldı.
 
 
-Bu yapının hem meşrebi hem itikadi sorunlarının bulunduğunu biliyorsak, hem de en baştan beri biliyorsak; sizi onların kucağına iten güç neydi?
 
-Erbakan Hocamızı bırakıp da bu meşrebi ve itikadı bozuk grupla neden yol almayı tercih ettiniz?
 
-Mesafe konusunda, hiçbir araya gelmeme konusunda ismini saydığınız diğer liderleri örnek aldınız da, niçin iftiharla bahsettiğiniz Erbakan Hocamızı kendinize örnek almadınız?
 
-Bunlara ‘herkes’ gibi hukuk ve hakkaniyet sınırları içerisinde yaklaşmışsınız... Tabii ki, hukuk ve hakkaniyet ne olursa olsun, her şart ve zeminde çok önemli. Peki 50 yıllık Milli Görüş hareketine, Saadet Partisi’ne neden bu hakkaniyetli yaklaşımı esirgediniz, esirgiyorsunuz. Size sadece ‘iyi’ ve ‘kötü’yü anlatma derdinde olan insanlar da, siyasi hareket de hakkaniyetli yaklaşımı hak etmiyor mu?”
 
Mustafa Kurdaş’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
 
“Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un bir televizyon programındaki açıklamalarıyla başladı bu kez tartışma. Ne demişti Başbuğ hatırlayalım:
 
“26 Haziran 2009’da askeri şahısların, askeri mahalde işlediği suçlarda dâhil özel yetkili mahkemelerde yargılanmasının önünü açan yasa teklifi getiriliyor. Bunu kim hazırladı? Tamamen FETÖ ile ilgili, bu araştırılsın.”
 
Genelkurmay eski Başkanı Başbuğ’un işte bu sözleriyle gündeme gelmişti “siyasi ayak” konusu.Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın partili milletvekillerine Başbuğ hakkında dava açılması talimatı vermesiyle de tartışma giderek büyüdü.Tartışma diyorum ama, aslında tartışma da değil yapılan.Keşke konuşabilsek, keşke gerçekten tartışabilsek.Konuşulan ve tartışılan üzerinde düşünme eylemi gerektiği için güzeldir; konuşmak ve tartışmak.Seviyeli ve saygınsa eğer tartışma, sonunda “herkes” de kazanır, “devlet” de kazanır.Ama niyet konuşmak ve tartışmak değil de, karşındakini dövmekse, haddini bildirmekse, susturmaksa maksat o zaman her tartışma kriz demektir. Genelkurmay Başkanı ne demiş, ne dememiş, diye bakmadan, araştıralım bunu FETÖ ile mücadelede bize faydası olur diye üzerinde düşünmeden söylenenlerin üzerine toprak atmaya kalkışmak bir “devlet” zafiyetidir. Devlet zafiyeti, refleksleri tikleştirir.Zaten uzun zamandır, “tikleşmiş” reflekslerle birlikte yaşar olduk.
 
Psikolojik harp tekniklerini aratmayan “algı yönetimi” stratejileri belirlendi.Kadrolu yorumcular hemen harekete geçti.Gerekli “polemik” cümleleri ekranlarda ve gazetelerin sütunlarında “kurşun” misali kullanılmaya başlandı.Maalesef, FETÖ’nün siyasi ayağını araması, bulması, meseleyi “herkes”in kanaatine bırakmaması gereken, devlet ve erkânı da “herkes”i tercih etti.Öyle ki çok kısa sürede ülkemizde polemikten sıradağlar oluşuverdi.Anlayacağınız, bu konuyu da konuşmak ve tartışmak yerine “krize” çevirmeyi başardık. FETÖ’ye en büyük destek budur. Yönlendirilmiş kitleler, politize edilmiş “herkes” değil, bu meseleyi “devlet” halletmeli.
 
***
Şimdi bugünün asıl konusuna gelelim...
 
Mevzuya dair yeni açıklamalar geldi dün. Mevzu dediğim yine FETÖ. Bu kez Erbakan Hocamıza dair ifadelerle güçlendirilmişti yeni açıklamalar. Bir “dayanak” olarak Hocamıza müracaat ediliyordu. Deniyordu ki, “Bu süreçleri iyi bilen birisiyim. FETÖ’nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek lider var; o da merhum Erbakan Hocamızdır. Erbakan Hocamızdan nefret ederdi.” ... Ve ekleniyordu: “Hiçbir zaman bir araya gelmemişlerdir…”
 
Hayır Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’a ait değil bu sözler. Bizzat Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sözleri. Ama evet, ilk açıklamayı Başbuğ bir televizyon programında şöyle dile getirmişti: “Bülent Ecevit de cemaate sempati ile bakıyordu, Tansu Çiller’in de kısmen bu olaya sempatik baktığını ve ilişkilerin olduğunu görüyoruz. Ancak Erbakan dönemine geldiğimiz zaman, Erbakan’ın cemaate mesafeli durduğunu görüyoruz.”
 
Cumhurbaşkanı’nın bu açıklaması ile İlker Başbuğ’un açıklaması neredeyse birebir aynı. Biz “ajans” haberinden Cumhurbaşkanı’nın yorumlarına devam edelim:
 
“Bu yapıyla en başından beri hem meşrebi hem itikadi sorunlarının bulunduğunu ifade eden Erdoğan, “Ama hükümetlerimiz döneminde ülkede bizim gibi düşünmeyen, hareket etmeyen herkes gibi bunlara da hukuk ve hakkaniyet sınırları içerisinde yaklaştık. Doğru, ben de görüştüm. Bunu kaçırmama gerek yok. Ama Erbakan Hocamın bunlarla ilişkisinin olmadığını ifade ettim. Liderler içerisinde zaten ilişkisi olmayan sadece o idi. Demirel’in, Ecevit’in, Erdal İnönü’nün görüşmüşlüğü vardır, şu andaki beyefendinin aynı şekilde, hepsinin bunlarla görüşmüşlüğü vardır. İrtibatları ileri derecededir.”
 
Sayın Cumhurbaşkanı yerden göğe kadar haklı. Özellikle “bu haklı olma durumu” şu soruları da kendiliğinden gündeme getiriyor.
 
“Bu süreçleri bilen birisiyim. FETÖ’nün bu ülkede anlaşamadığı, görüşemediği tek lider var; o da merhum Erbakan Hocamızdır” diyorsunuz. Erbakan Hocamızın anlaşamadıklarıyla siz nasıl anlaşabildiniz, neden anlaştınız? 10 yıl boyunca nasıl sabrettiniz? “Erbakan Hocamızdan nefret ederdi” diyorsunuz. Erbakan Hocamızdan nefret eden biri nasıl olur da sizin iktidarınız döneminde belli bir dönem büyük hem de çok büyük iltifatlara ve imkânlara mazhar olur? Erbakan Hocamızı ve bunları tanıyan ve çok iyi bilen bir siyasetçi olarak, başbakanlık da yapmış olan Erbakan Hocamızla neden hiç devlet işlerini müşavere eylemediniz de, hep bunlarla bu işler yapıldı. Bu yapının hem meşrebi hem itikadi sorunlarının bulunduğunu biliyorsak, hem de en baştan beri biliyorsak; sizi onların kucağına iten güç neydi? Erbakan Hocamızı bırakıp da bu meşrebi ve itikadı bozuk grupla neden yol almayı tercih ettiniz? Mesafe konusunda, hiçbir araya gelmeme konusunda ismini saydığınız diğer liderleri örnek aldınız da, niçin iftiharla bahsettiğiniz Erbakan Hocamızı kendinize örnek almadınız? Bunlara “herkes” gibi hukuk ve hakkaniyet sınırları içerisinde yaklaşmışsınız... Tabii ki, hukuk ve hakkaniyet ne olursa olsun, her şart ve zeminde çok önemli. Peki 50 yıllık Milli Görüş hareketine, Saadet Partisi’ne neden bu hakkaniyetli yaklaşımı esirgediniz, esirgiyorsunuz. Size sadece “iyi” ve “kötü”yü anlatma derdinde olan insanlar da, siyasi hareket de hakkaniyetli yaklaşımı hak etmiyor mu?
 
Cumhurbaşkanı’nın hedefinde Saadet Partisi ve Genel Başkanı Sayın Karamollaoğlu da vardı. Doğrusu günün polemiği de buydu:
 
“Hiçbir zaman bir araya da gelmemişlerdir ama şimdi Erbakan Hocamla beraber olduğunu iddia eden malum zat, ne yazık ki onun müritleriyle, onunla beraber dirsek temasında olanlarla beraber yürüyor. Onları herhalde ismen zikretmeme gerek var mı? İsraf olur.”
 
Ülkemizin en büyük açmazlarından birisi işte bu ve buna benzer açıklamalar. Kişilerin itibarıyla oynamak hele hele itibarları zedelenmek istenen kişi bir devlet adamıysa. Malum, bu yöntem Milli Görüşçü değil, başımıza açtıkları belalar yüzünden ders almamız gereken FETÖ’cü bir yöntemdir. Onlar sizin itibarınızla oynamaya kalkıştı, ama lütfen siz başkalarının itibarıyla oynamayın. Bu yaklaşımlar Sayın Karamollaoğlu’na zarar vermez. Sadece doğruları söyleyene ne zarar verebilir ki!?
 
Sayın Cumhurbaşkanı, Temel Karamollaoğlu’nun ismini anmayı “israf” olarak yorumlamış. Oysa bu ülkenin en büyük israfı FETÖ ile birlikte geçirdiğiniz, “Cemaat ne istedi de vermedik” denilen iktidarınıza ait 10 yıldır.
 
***
Hazreti Mevlânâ diyor ya hani, “Kusur arıyorsan tüm aynalar senin”.
 
Sağa sola bakmaya gerek yok, aynaya bakmak yeterlidir, gerçeklerle yüzleşmek için. Aynaya bakmak, ibret almaktır. Aynaya bakmak “herkes”i de “devleti” de kurtaracaktır.
 
Son cümle olsun: Herkes suyu bulandırmak istese de devlet, berrak suyun bekçiliğini yapmak zorundadır. Devlet, su bulandırmaz...”

Siyaset, 20 Şubat 2020 00:41

Yorumlar (0)

Kalan karakter : 450
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Kirletip kirletip temizleme töreni yapmak anlamsız

Kirletip kirletip temizleme töreni yapmak anlamsız

10-0’lık skorla 3.kupa da Gölcük'te

10-0’lık skorla 3.kupa da Gölcük'te

KOTO’dan aşı programına tam destek

KOTO’dan aşı programına tam destek

PTT’nin fatura ödemelerinde aldığı ek ücretleri sordu!

PTT’nin fatura ödemelerinde aldığı ek ücretleri sordu!

Maskesiz hayat ne zaman başlayacak?

Maskesiz hayat ne zaman başlayacak?

İşte ittifakların son oy durumları

İşte ittifakların son oy durumları

Ali Babacan pişmanlığını anlattı

Ali Babacan pişmanlığını anlattı

İzmit Çarşısı ürünleri 41 Burda AVM'de

İzmit Çarşısı ürünleri 41 Burda AVM'de

İYİ Parti Akmeşe'de önce esnafı gezdi sonra mahalle temsilciliği açtı

İYİ Parti Akmeşe'de önce esnafı gezdi sonra mahalle temsilciliği açtı

AK Partili vekiller sahaya indi

AK Partili vekiller sahaya indi

Dilovası Belediyesi ile kazandılar

Dilovası Belediyesi ile kazandılar

Derince’de randevu alınmadan korona aşısı yapılacak

Derince’de randevu alınmadan korona aşısı yapılacak

Muhtarlar, A Takımı’nı ‘112 Acil’e benzetti

Muhtarlar, A Takımı’nı ‘112 Acil’e benzetti

İyi Parti Derince’den Yeniden Refah standına ziyaret

İyi Parti Derince’den Yeniden Refah standına ziyaret

Sporda marka bir kent haline geleceğiz

Sporda marka bir kent haline geleceğiz

Hürriyet, Göçmen Dernekleri ile buluştu

Hürriyet, Göçmen Dernekleri ile buluştu

Bu yasak bir an evvel kalksın

Bu yasak bir an evvel kalksın

Ellibeş’in esnaf ziyaretlerinde sıcak ve samimi görüntüler

Ellibeş’in esnaf ziyaretlerinde sıcak ve samimi görüntüler

Bu haftaya dikkat! Meteorolojiden alarm verildi

Bu haftaya dikkat! Meteorolojiden alarm verildi

Muharrem İnce adayım dedi

Muharrem İnce adayım dedi

Kendini AVM'nin 2. katından atan genç kız öldü

Kendini AVM'nin 2. katından atan genç kız öldü

Yönetim kurulu üyesinden başkana şok suçlama!

Yönetim kurulu üyesinden başkana şok suçlama!

Gülümse Kafe'nin kapıları mutluluğa açılacak

Gülümse Kafe'nin kapıları mutluluğa açılacak

Kocaeli Spor Şöleni başladı

Kocaeli Spor Şöleni başladı

Başkan Hürriyet, Saffet Sancaklı’yı da unutmadı

Başkan Hürriyet, Saffet Sancaklı’yı da unutmadı

Gölcük’te o sınava katılan gençlerden 71’i kazandı

Gölcük’te o sınava katılan gençlerden 71’i kazandı

Bu yıl hac olacak mı?

Bu yıl hac olacak mı?

Cemil Yaman’dan Muş ve Bursa’da yoğun çalışma

Cemil Yaman’dan Muş ve Bursa’da yoğun çalışma

Aşılamada ay sonunda sıra 20 yaşa gelecek

Aşılamada ay sonunda sıra 20 yaşa gelecek

Vali Yavuz, Dilovası OSB’de üretim ve iş gücünü yerinde inceledi

Vali Yavuz, Dilovası OSB’de üretim ve iş gücünü yerinde inceledi

DEVA Partisi'nin o başkanı istifa etti

DEVA Partisi'nin o başkanı istifa etti

Daha güzel bir Derince’yi beraber inşa edeceğiz

Daha güzel bir Derince’yi beraber inşa edeceğiz

Kurumlar vergisi düşürülüyor

Kurumlar vergisi düşürülüyor

Kirlettiğimiz denizleri çocuklarımıza temizlettirmemeliyiz

Kirlettiğimiz denizleri çocuklarımıza temizlettirmemeliyiz

İnsanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir

İnsanlarımız adeta patlama noktasına gelmiştir

Tarihi Kentler Birliği’nden İzmit’i gururlandıran ödül!

Tarihi Kentler Birliği’nden İzmit’i gururlandıran ödül!

Başiskele Çocuk Kütüphanesi’nde sona gelindi

Başiskele Çocuk Kütüphanesi’nde sona gelindi

Kandıra Belediyesi’nde yaz yoğunluğu

Kandıra Belediyesi’nde yaz yoğunluğu

Büyükakın, İzmit sokaklarında vatandaşlarla buluştu

Büyükakın, İzmit sokaklarında vatandaşlarla buluştu

Hay hay muhterem, kalk o sandalyeden

Hay hay muhterem, kalk o sandalyeden