Warning: getimagesize(resimler/icerikler/perde-gerisinde-buyuk-ayetullah-var.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/detay.php on line 18
Perde gerisinde Büyük Ayetullah var

Warning: getimagesize(resimler/reklam/dasfa.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/reklam.php on line 16

banner1


Perde gerisinde Büyük Ayetullah var

  • Kategori: ANALİZLER
  • 11 Şubat 2006
  • By YDH
  • 14733 görüntülenme
img
Perde gerisinde Büyük Ayetullah var YDH

SAAF-Washington Post gazetesi yazarlarından Colbert I. King, 28 Ekim tarihli “Grand

SAAF-Washington Post gazetesi yazarlarından Colbert I. King, 28 Ekim tarihli “Grand Ayatollah Behind the Curtain” başlıklı yazısında Ayetullah Sistani’nin Irak’taki ABD karşıtı rolünü bir “kadir bilmezlik” olarak niteleyip, Ayetullah Sistani’nin Irak’ı 30 Ocak seçimlerine taşıyan ve ülkenin İslami kimliğini koruyan tutumunun ABD’nin planlarını bozduğunu belirtiyor.

 

ABD Başkanı Bush’un kafasındaki Irak modeli ile yazarın “perde gerisindeki güç” diye nitelediği Ayetullah Sistani’nin belirleyici olduğu Irak’ın mevcut siyasal durumunun çelişkisine değinen bu ilginç makaleyi arkadaşımız Recep Ekşi çevirdi.

 

 

Bu haftaki Ulusal Güvenlik Konseyi’nde direkt olarak yöneltilen soru şu idi; “Büyük Ayetullah Ali Sistani, Amerika’nın Irak’ı işgal ettiği 2003 yılından beri Amerikalı sivil veya askeri bir yetkili ile şimdiye kadar hiç görüşme yaptı mı? Bu sorunun cevabı Bush yönetiminin Irak bataklığının derinliğinde nerede olduğunu ortaya koymaktadır.

 

Büyük Ayetullah Ali Sistani Irak’ta en güçlü kişidir. Şii nüfusun Irak’ta çoğunluğu oluşturmasından ve yönetimdeki Saddam’ın Baas Partisi tarafından sıkı bir kontrole tabi tutulmasından dolayı Ayetullah Sistani’nin faaliyetleri Saddam döneminde baskı ile kısıtlanmıştı.

 

Saddam’ın katilleri ona sürekli olarak suikast teşebbüslerinde bulunmuştu; fakat her şey 2003 baharında Amerika’nın Saddam rejimini devirmesi ile birlikte değişiverdi.

 

Bugün Sistani’nin Şiileri Irak’ta önemli bir siyasi güç. Onların liderleri hükümette ve önemli bakanlıklar da onların elindedir. Onların kendi adamları olan Nuri el-Maliki başbakan olarak hizmet vermektedir. Eğer Amerika Saddam’ı devirmemiş olsaydı Sistani ve onun takipçileri hala Sünnilerin baskısı altında olacaktı.

 

Genel olarak, ülkelerinin yabancılar tarafından işgal edildiğini görmek sıradan Iraklıları mutsuz etmiştir; ama eğer herhangi bir Iraklı kendilerini özgürleştiren Amerikalılardan az hoşlanmışsa bunun sebebi büyük Ayetullah olmalıdır. Halbuki bütün bunlardan sonra, Saddam’ın devrilmesinden en büyük faydayı gören o (Sistani)dur.

 

ABD başkanın Irak’ı ziyaret edip de onunla yüz yüze görüşmesi ve Sistani’nin de ona (Bush) teşekkür ederim demesini düşünmek çok büyük bir beklenti olmasa gerek.

 

Tekrar düşününün. Bu köşe yazısının başındaki soruya geri dönelim: Geçen 3 buçuk yıllık süre zarfında Sistani, herhangi bir Amerikalı yetkili ile görüştü mü? Ulusal Güvenlik Konseyi İletişim Direktörü Fredrick Jones’un dün yaptığı açıklamada, Sistani ile görüşen herhangi bir Amerikalı olmadığını belirtti.

 

Bu, nasıl olabilir diye sorabilirsiniz, böyle bir şey mümkün olabilir mi? Bütün bunlardan sonra, 2003 yılında Saddam’ın heykeli yıkıldıktan sonra Irak, gerek başkan Bush tarafından gerekse Başkan Yardımcısı Cheney tarafından ziyaret edilmişti. İki Dışişleri Bakanı Colin Powell ve Condoleezza Rice, Irak’a gitmişti, Savunma Bakanı Donald Rumsfeld de buna dahildir. Ayrıca es geçilemeyecek kadar çok Pentagon üst düzey yetkilisi, rütbeliler ve birçok Amerikan Senatörü ve Temsilciler Meclisi üyesi yeşil bölgede bulunmuştur.

 

Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? Dünyanın en güçlü milletinin liderleri; -bir ülke düşünün ki cömertçe 140.000 seçkin evladını savaşması için gönderip Irak’ı Baasçı pençeden kurtarmak için, acı çekecek, ölecek fakat- Saddam’ın devrilmesinden en fazla kazançlı çıkan Iraklı liderle görüşemeyecek?

 

Bu görüşmemenin sebebi Büyük Ayetullah Sistani’nin kendini Amerikalılara karşı sınırlandırmasıdır. O (Sistani) Bush’a, Cheney’e, Rice’a ve diğerlerine, kendisini görmesi için müsaade etmeyecektir; çünkü onlar Müslüman değildir, Müslüman olmadığına göre onların hepsi kafirdir veya sapıktır!

 

Sistani kendini özgürleştirenlerle görüşmeyecek kadar kendini yukarıda görüyor. Washington’da insanların Sistani hakkında konuştukları şeyler ne kadar tuhaf, sanki biraz önce Sistani’den telefon almışlar gibi…

 

Washington’daki bir siyaset uzmanın bana söylediklerine göre güya, Sistani ulemanın hükümette rol almasını istemiyormuş. Başka birinin söylediğine göre, Sistani İslam’ın milli din olması gerektiğine inanıyormuş. Üçüncü bir kişiye göre Sistani pragmatistmiş.

 

Bu kişilerin hepsi kendilerinden emin bir şekilde iddia ediyorlar, Gerçekte ise bu kişilerin bildikleri sadece başka insanlardan  duyduklarından ibaret… Bunlar genelde ya oraya giden bir müslümandan ya da Sistani’nin temsilcilerinden duyduklarından ibaret.

 

Bush ve onun yüksek komutası adamın gözünde hiçbir zaman değer bulmadı. Buna karşın Sistani onları (Bush, Rice, vs) kontrol etti, sanki onlar (Bush ve diğerleri) bir su akıntısındaki kuklalarmış gibi… Tıpkı Wizard of Oz hikayesinde olduğu gibi...

 

2004’te ne olduğunu göz önüne alırsak, Bağdat’a yakın mesafedeki, barikatlarla sıkıştırılmış Necef varoşlarında görünmez adam Sistani, Amerika’yı bloke edip kontrolün gayri ihtiyari bir şekilde el değişmesini sağlamıştı. Bir fetva yayınlayarak binlerce insanı sokaklara dökmüştü. Bu şekilde ülkeyi 2005 seçimlerine gidilmesine yol açan yasa değişikliğine götürdü.

 

Sistani’nin baş rakibi Amerika değil bilakis Amerikan karşıtlığı ile unlu Şii din adamı Mukteda Sadr ve onun Bedir Örgütü (Sadr’ın silahlı gücünün adı Mehdi Ordusu olmasına rağmen, yazar burada Bedir Örgütü ifadesine yer vermiş. Çeviren) Sadr’ın adamları halihazırda polise ve askere sızmış ve doğruyu söylemek gerekirse Irak parlamentosunun oluşumu ise bu kışkırtmacı din adamının (Sadr’ın) çağrılarına cevap olarak teşekkül etmişti.

 

Nereye geldik? Buna (Sadr’a) ek olarak, bugün, Irak Müslüman bir din adamının etkisi altındadır, Newsweek dergisine göre Sistani müziği eğlence için kullanmayı, dans etmeyi ve satranç oynamayı, kadınların baba, kardeş ve kocaları dışındaki erkekler ile el sıkışmasını yasaklamıştır. Onun (Sistani) tek amacı Şii din anlayışını yaymak ve Irak’ı demokratik fakat İslami bir devlet olarak tutmaktır.

 

Milyarlar harca, binlerce Amerikalı ölsün veya sakat kalsın, Amerikan ordusu yıpransın, zayıflasın, ne için?

 

George W. Bush’un kafasındaki bu muydu?

 



Makaleler

Güncel

Hava Durumu