SAAF-Bundan tam 1 yıl önce; yani 25 Ocak 2006 tarihinde Filistin seçimlerini kazanan Hamas hareketi
SAAF-Bundan tam 1 yıl önce; yani 25 Ocak 2006 tarihinde Filistin seçimlerini kazanan Hamas hareketi, siyasi zaferini kutluyordu. Filistin halkı, İsrail ve Filistin diye iki devletli barış önerisini kabul eden El-Fetih karşısında yer alan Hamas’ı iktidara getirerek tercihini yaptı.
Filistin Kurtuluş Örgütü Siyasi üyelerinden Dr. Gazi Hüseyin, El-Fetih’in seçim yenilgisini açıklarken El-Fetih’in siyasi bir sapma içerisinde olduğunu ve ABD ve İsrail’in güdümünde hareket ettiğini savunuyor ve bu çizgisiyle El-Fetih’in kendi kaderini belirlediğini söylüyordu.
Uzun yıllar Batı ülkelerinin terör listesinde yer alan Hamas hareketinin demokratik seçimlerle Filistin yönetimine gelmesi en fazla Ortadoğu’nun demokratikleşme projesi olarak BOP’u öne çıkaran ABD yönetimini rahatsız etti.
Hamas, Ortadoğu’da ABD tarafından şer üçgenine dâhil edilmemenin yolunun İsrail’i tanımaktan ve silahı bırakmaktan geçtiğinin farkında. Hamas’ın ilke olarak kabul ettiği söz konusu iki nokta üzerinde ısrar etmesi ekonomik ve siyasi kuşatmayı beraberinde getirdi.
İsrail, Hamas’ın başında olduğu Filistin Özerk Yönetimi’ne Filistin gümrük gelirleri olan ayda 100 bin dolar gibi hayati parayı da ödemedi.
Hamas’ın İslam tarihinde Müslümanların Medine’de kuşatılmasına atfen “muhasara” dediği bu ambargoya ABD müttefiki olan Arap ülkeleri de katılıyor. Buna göre Filistin’e banka hesapları yoluyla gönderilmek istenen maddi destek Arap bankalarında takılıyor. En son Mısır hükümeti, üzerinde yüklü bir miktar parayla Filistin’e dönmeye çalışan Filistin Başbakanı İsmail Haniye’nin yanındaki nakit paraya el koymuştu.
Arap liderleri Hamas iktidarının kendi yönetimlerinin altını oyduğunu ve İran’ın bölgedeki nüfuz kaynağı olduğunu düşünüyor. Bu da İsrail ile Filistin arasında iki devletli acil ve kalıcı bir barışın gerçekleşmesi yönünde irade olarak pratiğe yansıyor.
Ancak Hamas lideri Halid Meşal, İsrail’le ancak “hudne” dediği bir ateşkes yapabileceklerini ve bunun da sayılı yıllara yayılabileceğini savunuyor. Ona göre İsrail bir realite olsa da kalıcı bir olgu değil.
ABD ve Arap ülkeleri Hamas’ın bu düşüncesinden vazgeçmemesi dolayısıyla Hamas’a karşı El-Fetih’i para ve silah bakımından destekliyor. Bu da Filistin’de bir iç istikrarsızlık yaratıyor ve medyaya bir iç çatışma şeklinde yansıyor.
El-Fetih lideri Mahmud Abbas ile Hamas siyasi büro lideri en son 3 gün önce görüştü.
Filistin meselesine ortak yaklaşıma sahip olmayan iki hareket lideri “Milli Birlik hükümeti”nin kurulması için müzakerelerin yeniden başlatılması ve Filistin Kurtuluş Örgütü’nün yeniden yapılandırılması noktasında anlaştıklarını açıkladılar. Ancak nihai bir uzlaşı, kısa sürede mümkün değil gibi gözüküyor.
Filistin’de reel bir güç olan Hamas hareketinin iktidarının ikinci yılında İsrail’le uzlaşıp uzlaşmayacağı yahut Batı’nın Hamas’ı reel bir güç olarak kabul edip Hamas’a yönelik politikasını değiştirip değiştirmeyeceğini birlikte göreceğiz?
Furkan TORLAK