MİLLİYET- Ankara'daki nükleer toplantıya katılan özel sektör temsilcilerinin izlenimlerini ve toplantıdan bazı kesitleri, isim vermeden sizlere aktaracağım...
MİLLİYET- Erdal Sağlam, geçen hafta Enerji Bakanlığı'nda özel sektörle yapılan nükleer toplantı hakkında 2 gündür Hürriyet'teki köşesinde Ankara'dan enfes yazılar yazıyor.
Bugünse ben, Ankara'daki nükleer toplantıya katılan özel sektör temsilcilerinin izlenimlerini ve toplantıdan bazı kesitleri, isim vermeden sizlere aktaracağım:
● Hükümet çok kapalı. Bir paylaşım yok. Teknoloji sahibi şirketler hatta ilgili ülkelerle, finansmanını sağlayacak kurumlarla temasa nereden başlayacağız? Devletin kamuoyunu ve çevreciyi nasıl ikna edecek? Bize anlatılan hiçbir şey yok. Tam bir muamma.
● Bakan "Siz anlatın bakayım, nasıl yapmak istiyorsunuz?" diyor. Yahu ben neyi anlatıyım. "1 ayda hazırlanın gelin" deniyor. Böyle bir yer, şöyle bir finansman modeli denmeden ben nasıl hazırlanayım?
Hükümetin senaryosu
● Ya hükümet ne yapacağını bilmediği için bu kadar kapalı, ya da ne yapacağını biliyor, elinde bir senaryosu var, ama bizlerle paylaşmıyor. Hatta belki de Botaş'ın haklarının devrinde olduğu gibi işin kime verileceği zaten belli.
● Sayın Bakan bizlere bir teklif mi getirdi, fikir alışverişinde bulunmak mı istedi, yoksa soru mu sordu anlayamadık.
● Kimse kaypaklık etmedi. Herkes bu işin içinde devletin mutlaka olması gerektiğini, devlet alım garantisi vermeden özel sektörün nükleer santral projesinin içinde yer alamayacağını net olarak söyledi.
● Yoksa Enerji Bakanı Güler, özel sektörden birinin ortaya çıkıp da devletten hiçbir garanti almadan parayı bastırıp arsayı alacağını, 10 senede tamamlanacak yatırımı gözünü kırpmadan yapacağını mı düşünüyordu? Öyle ya Türkiye'nin önü alabildiğine açık! İhtiyaç sonsuz! Nükleer santral inşa etmek de sudan ucuz!
Çoğunluk devlette
● Özel sektörden otoprodüktör olarak yatırım yapıp, artanı devlete satanlar, doğalgaz fiyatları katlanırken, elektriğe 3.5 yıldır zam yapılmadığı için sürekli zarar yazıyorlar. Yap-İşlet-Devret'çilerle hükümet kanlı-bıçaklı. Yap-İşlet'çilerle yapılmış sözleşmeleri Danıştay iptal etti. Bu ortamda hükümet öncü olmadan, özel sektör yatırıma kalkışabilir mi?
● ÖTV getirmeyeceklerinin garantisini alsam, rüzgâr enerjisine girerim.
● Bazı nükleer santral projeleri, kamuoyunun direndiği 15 - 20 yıl sürebiliyor. Mesela Bulgaristan'da 1986'da başlamış, 15 yılda bitirilebilmiş. Uzun bir hikâyesi var. Çok bilinmeyenli bir denklem.
● Devlet en az % 51, hatta belki % 60 çoğunluk hisseyle bu işin içinde olacak. Ben, bu işten gelecek temettüye bakarım. Bütün çevre sorunlarını devletin üstlenmesi şart. Alım garantisi olmazsa olmaz. Tahkim mutlaka yurt dışında olacak.
● Ankara'daki toplantıya katılanlarla, devletin çoğunluk hissesine sahip olduğu büyük bir konsorsiyum kurulabilir.
Not: Yılan hikayesine dönen nükleer santral inşaatlarında rekor, 29 yılla İran'da. İnşaata başlama tarihi 1975. İşletmeye alınma tarihi 2004. Brezilya, 24 yılla ikinci sırada (1976'da inşaat başlamış, 2000'de işletmeye alınabilmiş.)
● Romanya'da 23 yıl sürmüş (1983-2006)
● Amerika'da Enerji Bakanı Hilmi Güler'in ziyaret ettiği nükleer santral, 19 yılda tamamlanmış (1974 - 1993)
● Arjantin'de 1981'de inşaatına başlanmış, akıbeti belli değil.
MERAL TAMER
19.04.2006