SAAF- Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu, bir basın açıklaması yaparak ülkede yaşanan başörtüsü sorununa tepki gösterdi.
SAAF- Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu, bir basın açıklaması yaparak ülkede yaşanan başörtüsü sorununa tepki gösterdi.
Ankara İnanç Özgürlüğü Platformu adına Mazlumder Gençlik Komitesi’nden Gülsüm Özmen tarafından yapılan basın açıklamasında şu ifadelere yer verildi.
Bıkmadık... Yılmadık.... Buradayız
Bugün burada çözün artık şu başörtüsü sorununu, dinsin bu zulüm demeyeceğiz. Çünkü biliyoruz ki, büyüklerimizin de hep söylediği gibi “Önce Toplumsal Mutabakat” olmadı, ardından “Kurumsal Mutabakat” gerekli(!) bu sorunu ortadan kaldırmak için. Toplumsal Uzlaşma sağlansa, anketler tüm çıplaklığı ile gerçekleri haykırsa dahi bu sorun bu strateji ile çözülmeyecek...” biliyoruz.
Bakmayın bu kadar umutsuz konuştuğumuza, aslında gençler olarak hiç ümidimizi yitirmedik. Başı açığı, örtülüsü, uzun saçlısı, kısa tıraşlısı, sakallısı hep bu ülkede bir gün farklı kitlelerin ortak zeminde kardeşçe yaşayacağına inandık. Biz aynı ataların evlatlarıyız, aynı ülkenin çocukları , aynı güneşin altındaki gençleriz...Bu inançla herkese özgürlük istiyoruz.
Bizler, isteyenin kendini istediği gibi ifade etmesine, siyahın siyah, beyazın beyaz tadında olması gerektiğine inanıyoruz. Biz aynıyız. ÖSS zamanı hepimiz sınav için aynı teri dökeriz, aynı çalışma azmini gösterir, aynı soruları çözeriz bin bir gayretle. Sokakta beraberiz, kol kolayız. Duygularımız var bizim birbirine benzeyen, aynı ateş var içimizde sönmek nedir bilmeyen. Dünyamız aynı, hayallerimiz hep aynı.
Haykırıyoruz şimdi görün bu fotoğrafı, görsün mutabakat isteyen ve uzlaşmayı hiç göremeyen kafalar. Görsün Anayasa Mahkemesi, görsün Cumhurbaşkanlığı, görsün AİHM.
Bizler kardeşiz, önce insanlığımızda, sonra gençlikte bulduk sorunların üstesinden gelmenin yolunu. Formülümüz bu kadar açıktır, kafaların içini gördük biz sadece, gerçek örtünün aslında zihinleri kapatan olduğunu anladık...Ve bir şey yasaklanacaksa, bu bağnaz kafanın bu mantalitenin yasak olması gerektiğini gördük, şimdi görün bu fotoğrafı işte eleleyiz...
Okul kapısında arkamda bırakmak istemiyorum artık arkadaşımı. Aynı emeği gösterip, aynı kaygıyla buralara kadar beraber geldiğim yol arkadaşımı, dostumu bırakmak istemiyorum o sürgülü kapının arkasında ya da o gerçek bir insanlık ayıbı olan “tecrit kulübesine” terketmek istemiyorum.
Şimdi en gür sesimizle beraber bir kez daha haykırıyoruz. Vazgeçmeyeceğiz inanıyoruz bu zulüm bitecek muhakkak bir gün. Bizim en büyük isteğimiz ise, o özgürlük ve demokrasinin hakim olduğu aydınlık günleri çocuklarımızın gençliğinde değil, kendi gençliğimizde görmektir.... Bizim sorunumuzu yine hep birlikte bu neslin çözmesini umuyoruz, ve bekliyoruz... Korkmayın artık bizden, yıkın duvarlarınızı. Kimiz; görün artık gençliği işte biz bir aradayız hep yan yana. Şimdi söyleyin bana benim saçlarıma rüzgar doğrudan temas ediyor, uçuşturuyor onları diye, fark oluşturur mu aramızda kardeşimle… Bu mu peki bizi birbirimizden ayırmanıza tek sebep. İşte o farkı kaldırıyorum.
Evet biz kardeşiz. Aramızda hiçbir sorun yok. Asıl sorun başörtüsüne dolananlar. Asıl sorun seçim meydanlarında verdikleri namus sözüne sadık kalmayanlarda, kırk yıl siyaset yapıp kırk yıl halkını anlayamayanlarda.
Bizler haftalardır burada toplanarak haksızlığa karşı sesimizi yükseltiyoruz. Yönetenlerin ve birçok medya kuruluşunun görmezden gelmesine aldırmadan, bu utanca ortak olmayacağımızı haykırıyoruz.
Eski Cumhurbaşkanı Demirel başörtülüler Arabistan’a gitsin diyor. Biz kendisine şunu söylemek istiyoruz. Bilin ki Türkiye’de bir çok kapıyı yüzlerine kapattığınız başörtülü kızlarımıza, dünyanın bir çok ülkesinin kapıları sonuna kadar açıktır. Ama Sayın Demirel, siz bu kafayla hangi ülkeye gideceksiniz. Ve bilin ki bu millet sizi hayırla anmayacak.
Oylarımızla meclise taşıdığımız sayın vekillere de seslenmek istiyoruz; sizleri bizler taşıdık oraya, sorunlarımızı çözün diye. Unutmayın, muassır medeniyet seviyesine yasakları savunup genişleterek değil, özgür ve eğitimli insanlar yetiştirerek ulaşılır. Sizler bizim vekillerimiz olarak çözüme yardımcı olmazsanız Demirelleşirsiniz.