YDH-Pakistan Haber Ajansı Arapça bölümü başkanı Tarık Muhyiddin Pakistan Halk Partisi Başkanı Benazir Butto’ya düzenlenen suikast sonrası Pakistan’ı değerlendirdi.
YDH-Pakistan Haber Ajansı, Arapça bölümü başkanı Tarık Muhyiddin, Şark Al Awsat’ta yayınlanan makalesinde Pakistan Halk Partisi Başkanı Benazir Butto’ya düzenlenen suikast sonrası Pakistan’ı değerlendirdi.
Ölmek için döndü… Peki, Pakistan’ın geleceği ne olacak?
“Müneccimler doğru söyleseler de yalandır”… Pakistan Halk Partisi ve eski Başbakanı Benazir Butto bu deyimi benimsemiş; kendisine Pakistan’a dönmemesini tavsiye eden bilgelerin sözüne kulak asmamıştı. Kendisine dönmesi durumunda belki de öldürülebileceği söylenmişti. Butto ölüm çağrılarına kulak asmadı; geçtiğimiz 18 Kasım’da Pakistan’a döndü. Nihayet 27 Aralık günü kanlı bir suikast sonucu hayatını kaybetti.
Butto, suikastta biri boynundan biri başının sağ tarafından olmak üzere iki kurşunla vuruldu. Butto’nun bedenine saplanan kurşunlar ülkenin dört bir yanında istikrarsızlığa neden oldu ve etrafı istikrarını tehdit eden tehlikelerle dolu nükleer ülkenin geleceğiyle ilgili sorular sorulmasına yol açtı.
Kuşkusuz bu tehlikelerin başında da radikal unsurların korkutucu uzantıları geliyor. Kendi ideolojilerine muhalif tüm liberal liderleri hedef alan El Kaide ve Taliban yanlısı unsurlar, Butto’yu da hedef alınanlar listesine eklemişti. Nitekim Butto birçok münasebetle El Kaide örgütü tarafından tehdit edilmişti. Bu tehdidi bizzat El Kaide lideri Usame b. Ladin’in sağ kolu olan Eymen Zevahiri dile getirmişti.
Şimdi Pakistan, siyasi bir krizden çıkacak yerde güvenlik krizine düştü. Butto’ya düzenlenen suikastın Pakistan’da yaşanan birçok olayı tetikleyeceği kuşkusuzdur. Bu gelişmelerin hem güvenlik hem de siyasi çerçevede gelişmesi beklenmektedir.
Şu durumda Pakistan senaryosuna ilişkin kendini zorunlu kılan birçok soru vardır. Bunların başında da Pakistan hükümetinin önümüzdeki günlerce cevabını vereceği şu sorular gelmektedir: Önümüzdeki ayın sekizinde düzenlenmesi kararlaştırılan genel seçimler ertelenecek midir? Butto sonrası Halk Partisi liderliğine kim getirilecektir? Pakistan muhalefeti tüm bu gelişmeler karşısında nasıl bir tavır alacaktır?
Bazı gözlemciler, dünkü gelişmeler üzerine genel seçimlerin ertelenmesi ve Başkan Müşerref’in olağanüstü hal ilan etmesinin uzak bir ihtimal olmadığı görüşünde… Bazıları ise Pakistan ordusunun Kuzey Batı bölgelerinde konuşlanan Taliban uzantılarına karşı geniş kapsamlı askeri operasyonlar düzenlemek suretiyle duruma müdahale edeceği kanaatindeler. Pakistan başkanı ise Butto suikastı sonrası radikal ve terörist hareketlere karşı uyguladığı “demir yumruk” politikasını “çelik yumruk” politikasıyla değiştirecektir.
Bazıları ise El Kaide örgütü ve Taliban hareketi dışında hedefler göstermektedir. Bunlara göre Pakistan’daki karışık siyasi sahne, genel seçimlere yaklaşan siyasi partilerin çıkarları uyarınca Butto’nun siyasi sahadan çekilmesi gereklidir. Nitekim Butto’nun öldürülme şekli de birçok soruyu beraberinde getirmektedir. İlk bilgiler intihar saldırganının önce Butto’ya ateş açtığı sonra da kendisini patlattığına işaret etmektedir. Mantıki olansa suikastın bir kişi değil iki kişi tarafından gerçekleştirildiği yönündedir…
Pakistan Halk Partisi’nin geleceği –deyim yerindeyse- İfrit’in elinde. Özellikle de Butto gibi karizmatik bir şahsiyetin olmadığı göz önünde bulundurulursa… Bu durum da Pakistan Halk Partisini politik çıkmaza sokabilir. Butto gibi güçlü bir liderden yoksun olması da partiyi en azından özellikle de şu süreçte kesinlikle zayıflatacaktır.
Halk Partisi’ni gelecek süreçte geçici olarak da olsa parti genel başkan yardımcısı Mahdum Fehim’dir. Nitekim Butto’nun Pakistan’da olmadığı süre zarfında partinin işlerini de o yürütmüştür. Butto o sıralar Londra ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında isteğe bağlı sürgün hayatı yaşamaktaydı. Kimileri ise yaşının küçük olmasına rağmen Butto’nun büyük oğlu Dilaver’in siyasi mücadeleye gireceğini düşünmektedir.
Belki de Pakistan’ın içerisinde bulunduğu bu dramatik durum Pakistan hükümtine karşı duran siyasi partilerin işine gelecektir. Nitekim İslami Rabıta Partisi lideri Nevaz Şerif seçimleri boykot edeceğini açıklayarak Kadı Hüseyin Ahmed’in liderliğindeki İslami Cemaat Partisi ve İmran Han liderliğindeki Adalet Partisi ve diğer muhalif partilerin tavrıyla birleşmiş oldu. Tüm bu partiler Müşerref yönetimi altında seçimlere katılmayı reddediyordu.
Bazılarıysa bu olayın büyük ölçüde Pakistan devlet başkanı Perviz Müşerref’in geleceğini etkileceğini düşünüyor. Özellikle de Müşerref’in siyasi ve güvenlik baskıları altında bulunduğu dikkate alınırsa önümüzdeki süreçte Müşerref’in devlet başkanı konumu sarsılacaktır. Ayrıca içeride siyasi grupların ve halk baskısı, dışarıda da batılı ülkelerin baskısı artacaktır. Belki de iktidarı bırakması istenecektir.
Eğer bu olursa Nevaz Şerif Pakistan’ı gelecek süreçte idare edecek numune şahıs olacaktır. Bu durumda başta Amerika olmak üzere dış güçler Pakistan dosyasını yeniden ele alacak; Şerif İslamcılarla iyi ilişkilere sahip ılımlı bir strateji izleyecektir. Belki de Washington, Pakistan’daki İslami cemaatlerin desteğini alan Nevaz Şerif’i Müşerref’e karşı destekleyebilir.
Tüm bu tahminler Pakistan’ın siyasi ve güvenlik açısından geleceğini tehlikelere açık hale getirmektedir. Butto sonrası, gelişmeler karşısında hızlı hareket etmek oldukça önemlidir. Bu gerçek de iç ve dış siyasi güçlerin önümüzdeki süreçte mekiksel hareketlerine şahit olmamızı zorunlu kılacaktır.
Çeviri: Yakındoğuhaber
