Warning: getimagesize(resimler/icerikler/span-style-font-size-9pt-font-family-verdana-sans-serif-mso-bidi-font-size-11-0pt-mso-fareast-font-family-calibri-mso-fareast-theme-font-minor-latin-mso-bidi-font-family-arial-mso-bidi-theme-font-minor-bidi-mso-ansi-language-tr-mso-fareast-language-en-us-): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/detay.php on line 18
<SPAN style="FONT-SIZE: 9pt; FONT-FAMILY: 'Verdana','sans-serif'; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-ansi-language: TR; mso-f

Warning: getimagesize(resimler/reklam/dasfa.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/reklam.php on line 16

banner1


  • Kategori: ANALİZLER
  • 01 Ocak 1970
  • By YDH
  • 14752 görüntülenme
  • img
    YDH

    YDH-Lübnan’da yayınlanan es-Sefir gazetesi, ABD Dışişleri Bakanı Condoleezza Rice’ın Ortadoğu ziyaretini değerlendiren bir makaleye yer verdi. Makaleyi arkadaşımız Emrh Kekilli çevirdi.

    Amerika Dışişleri Bakanı Rice, George Bush’un Ortadoğu gezisinde vaat ettiklerini hayata geçirmek için mart ayı başında Ortadoğu’ya geliyor.

     

    Rice’ın Ortadoğu ziyareti, İsrail hükümetinin Winograd Komisyonu kararlarını çiğnediği, Hamas ve Gazze’ye yönelik yıkıcı saldırılarını sürdürdüğü ve Lübnan’da bazı hükümet yanlısı liderlerin ülkeyi bir iç savaşa sürükleyecek konuşmalar yaptığı bir döneme denk gelmektedir.

     

    Diplomatlar arasında herkesin üzerinde ittifak ettiği bir senaryodan bahsedilmemektedir. Buna göre amaçlananın barış ya da İsrail-Filistin veya Gazze-Batı Şeria arasındaki çözümsüzlükleri ortadan kaldırmak olmadığı açıktır.

     

    Bunun en acık kanıtı Amerika’nın uygulanmasını gerekli gördüğü kararlar çerçevesinde çeşitli bölgelerde kalan askerlerdir ve Lübnan da bundan müstesna değildir.

     

    Burada üzerinde durulması gereken bazı mülahazalar var:

     

    Amerika ulusal birlik sarsıntısından, cumhurbaşkanlığı secimi, cumhurbaşkanlığı koltuğunun uzun süre boş kalması, Lübnanlı olan veya olmayan milis gurupların silahsızlandırılması, Suriye ve İsrail ile ilişkilerin biçimi gibi dahili meseleler hakkında BM Güvenlik Konseyi’nden tedarik ettiği kararlarla kurtuldu.

     

    Cumhurbaşkanlığı koltuğunun boş kalması konusunda başarılı oldu. Çünkü onun cumhurbaşkanında aradığı özellik Abbas hükümeti ve İsrail hakkında yapılacak herhangi bir düzenlemede kendine biçilen rolü yerine getirmesidir. Ya da boş kalması.

     

    Amerika Suriye karşındaki açık tutumunda da başarılı olmuştur. Geçmişte Suriye, şer ekseni, teröre yataklık eden ve koruyan, küstah bir devlet iken; şimdi Annapolis’te yardımcı devlet, ondan önce de Irak’a komşu ülkeler toplantısına olumlu cevap veren bir devlet haline gelmiştir. Geçmişte yalnız bırakılması ve Lübnan’ın iç işlerine karışmaması gereken bir devletken şimdi bazı şartlarla işbirliği yapılması gereken bir devlet olmuştur!

     

    Amerika Lübnan askeri karşısındaki ikiyüzlü siyasetinde de başarılı oldu. Lübnan ordusu Nehru’l-Barid mülteci kampında Amerikan standartlarına uygun olarak teröristlerle çarpıştığı sürece kuvvetli ve cesur olmalıdır; ama Direniş Hareketi’yle yani Hizbullah’la açık ilişki içerisinde oldukça ve Direniş’i destekledikçe Lübnan ordusunun silahlanması ve eğitilmesi sakıncalıdır. Lübnan ordusu Hizbullah’la çatışmak için pusuda bekleyen ve İsrail’i düşman olarak görmeyen onu dost ve iyi bir komşu olarak gören bir kurum olmalıdır.

     

    Amerika siyasi istikrarsızlık ve kamusal güvensizlik konusunda da başarılı olmuştur. Özellikle en kurnazca olanı, Amerikan istihbarat raporlarının bildirdiği vakitte bazı liderlerin Lübnan’ı iç savaşa doğru sürüklemesidir.

     

    En önemlisi de bu ziyaretin bölgeye bir barış getirmemekle birlikte, Filistin-İsrail konusundaki gelişmelerin İsrail’in Lübnan’a karşı Hizbullah’tan intikam almak için bir savaş başlatmasına neden olabileceği ve bunun güç dengelerine göre bölgeyi yeniden şekillendirebileceğidir.

     

    Son olarak sorulması gereken şudur; acaba İsrail’in korumasız vatandaşlara ateş ederek 1701 sayılı kararı çiğnemesi, Katar askerlerinin UNIFIL’den çekilmesi ve Hizbullah’ın Litani bölgesinde füze ürettiği ve depoladığı yönündeki açıklamaları sadece küstahlık mıdır?

     

    Es-Sefir gazetesinden çeviren: Emrah Kekilli

    

    Makaleler

    Güncel

    Hava Durumu