Şalom-Sayın Cumhurbaşkanı, sayın başkan, Knesset'in saygıdeğer üyeleri, değerli konuklar,
Şalom-Sayın Cumhurbaşkanı, sayın başkan, Knesset'in saygıdeğer üyeleri, değerli konuklar,
Değerli dostum Cumhurbaşkanı Sayın Katsav'ın çağrılısı olarak güzel ülkenizi ziyaret etmekten mutluluk duyuyorum. İsrail demokrasisinin yüreğinin attığı ve adını iki bin beş yüz yıllık bir gelenekten alan Knesset'de sizlere seslenmekten onur duyuyor, dost İsrail ulusunu, Türk ulusu ve kendi adıma selamlıyorum.
Yüzlerce yıl boyunca hoşgörü, kardeşlik ve dayanışma içinde bir arada yaşamanın en güzel örneğini vermiş olan Türkler ve Yahudiler, ortak geçmişlerinden güç alan dostluklarını geleceğe gururla taşımaktadırlar. Türkler ve Yahudiler zor dönemlerde her zaman birbirinin yardımına koşmuştur. Örneğin, biz İsrailli dostlarımızın, 1999 yılındaki büyük deprem yıkımı sırasında en ön saflarda ve özveriyle yardımımıza koşarak acımızı paylaşmalarını her zaman minnetle anımsıyoruz.
İyi ve kötü günlerde sınanarak pekişmiş karşılıklı dostluk ve dayanışmamız, bugün Türkiye Cumhuriyeti ile İsrail Devleti arasında kurumsallaşan ortaklığın sağlam temellerini oluşturmaktadır. İlişkilerimiz son yıllarda her alanda hızla gelişmektedir. Ancak, birlikte çalışarak karşılıklı yarar doğrultusunda, işbirliğimizi daha da derinleştirebileceğimizin bilinci içindeyiz. İki demokrasi olarak işbirliğimizin Ortadoğu'da barış, istikrar ve gönencin egemen kılınmasına da katkı sağlayacağına inanıyoruz.
Türkiye, farklı coğrafyaların ve kültürlerin kesişme noktasında, dünyada eşi bulunmayan bir jeopolitik konumdadır. Asya ve Avrupa'yı, Akdeniz ve Karadeniz'i, Ortadoğu ve Kafkasya'yı birbirine bağlamaktadır. Bu özelliğiyle doğu ile batı ve kuzey ile güney arasında bir işbirliği ve dostluk köprüsü oluşturmaktadır. Laik, demokratik yapısı ve barışçı dış politikasıyla, bölgesinde ve ötesinde istikrar ve gönencin sağlanmasına katkıda bulunmaktadır. Köklü devlet geleneğinden, tarihsel deneyiminden, farklı geleneklerin birleşimine dayanan kültürel birikiminden ve demokratik değerlerden beslenen ulusal kimliğiyle, uygarlıklar-arası diyalog ve anlayış birliği sağlanmasında belirleyici rol oynayabilecek bir bölgesel güçtür.
Anayasal demokrasi, iyi yönetişim, hukukun üstünlüğü, kadın-erkek eşitliği, pazar ekonomisi, bölgesel kalkınma ve terörizmle savaşımda uluslararası işbirliği, bölgemizin güvenlik ve istikrarı bakımından temel araçlardır. Türkiye, bu alanlardaki deneyimiyle evrensel değerlerin Ortadoğu'da egemen kılınması çabalarına katkılarını sürdürecektir.
Şuna yürekten inanıyoruz ki, bölge halkları, özledikleri huzur ve gönence, ancak çatışmanın yerini işbirliğine, düşmanlığın yerini dostluk ve barışa terk edeceği bir ortak gelecek hedefine doğru birlikte yürümeyi başarabilmeleri durumunda erişeceklerdir. Türkiye bu doğrultudaki çabalara etkin biçimde destek olmaya kararlıdır.
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın başkan, Knesset'in saygıdeğer üyeleri,
Türkiye pek çok alanda komşuları, dostları ve bağlaşıklarının da yararlanabilecekleri olanaklar sunmaktadır. Enerji alanı, bu bakımdan çarpıcı bir örnek oluşturmaktadır. Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattının resmi açılış töreni temmuz ayında gerçekleştirilecektir. Doğu-Batı Enerji Koridoru'nun en değerli parçasını oluşturan bu hat, bölgemizde istikrar ve ekonomik kalkınmanın sağlanması bakımından yaşamsal önem taşımaktadır. Bu tasarı, gündemdeki diğer tasarılarla birlikte ele alındığında, Türkiye'nin bölgenin enerji iletme merkezi olma yönünde önemli bir noktaya geldiğini ortaya koymaktadır. Asya ve Avrupa'nın yeni "İpek Yolları" ile bağlanması bakımından kilit ülkeyiz. Bu bağlamda İsrail ile işbirliğimizi enerji alanında da genişletme yolunda birlikte çalışmaya başladığımızı vurgulamak isterim. Türkiye ile İsrail arasında çoklu enerji ve su iletim hatları tasarısının yapılabilirliği konusunda araştırma çalışmaları gündemdedir.
Avrupa Birliği'ne üyelik sürecimizin bölgemiz üzerinde stratejik yansımaları olacaktır. Hem komşu bölgelere, hem de Avrupa Birliği'ne siyasal, ekonomik ve stratejik anlamda daha geniş bir ufuk kazandırma olanağımız bulunmaktadır. Türkiye'nin üyeliği aynı zamanda Avrupa Birliği tasarısının çok kültürlü ve laik niteliğinin güvence altına alınmasına katkı sağlayacaktır. Bu noktada, İsrail'in Avrupa Birliği ile son yıllarda gelişen ilişkilerini yakından izliyor ve destekliyoruz.
Amerika Birleşik Devletleri ile stratejik ortaklığımız dış siyasal önceliklerimizin en önemli halkalarından biridir. İsrail ile işbirliğimizin bu bağlamda da özel bir anlamı vardır. İslam Konferansı Örgütü üyesi olan ve Arap ülkeleriyle tarihsel dostluk bağları bulunan, Avrupa Birliği üyeliğine aday, aynı zamanda NATO ve Avrupa Konseyi üyesi olan Türkiye, dost İsrail'in komşularıyla kalıcı barış kurması için, elinden geldiği ölçüde yardımcı olmaya hazırdır.
İsraillilerin ve Filistinlilerin dostluk ve güvenini sağlayabilmiş olma ayrıcalığını taşıyan Türkiye, bu ayrıcalığı bir sorumluluk olarak görmektedir. İsrail-Filistin anlaşmazlığının Yol Haritası temelinde ve yan yana barış içinde yaşayan iki devlet hedefi doğrultusunda görüşmeler yoluyla çözüme kavuşturulmasını içtenlikle diliyoruz.
İki ay önceki seçimlerde İsrail halkından yetki almış olan 17. Dönem Knesset üyelerinin ve Başbakan Sayın Ehud Olmert önderliğindeki yeni İsrail Hükümeti'nin barış doğrultusunda gereken çabayı kararlı biçimde göstereceklerine inanıyoruz. Başbakan Sayın Olmert'in en kısa zamanda Filistin Yönetimi Başkanı Sayın Mahmud Abbas ile görüşmelere başlamasını bekliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın başkan, Knesset'in saygıdeğer üyeleri,
Holokost gibi insanlığa karşı işlenmiş, tarihinin en karanlık sayfasında yer alan ve örneği bulunmayan bir suça milyonlarca kurban vermiş Yahudi ulusunun insanlığın ortak vicdanında da derin bir yara açmış olan bu acı anısı hiçbir zaman unutulmayacaktır. Holokost kurbanlarını Türk ulusu ve kendi adıma saygıyla anıyorum. Bu bağlamda, anti-semitizmin ve her türlü ırkçılığın insanlığa karşı bir suç olduğunu ve bunlara karşı kararlılıkla savaşılması gerektiğini bir kez daha yineliyorum.
Sayın Cumhurbaşkanı, Sayın başkan, Knesset'in saygıdeğer üyeleri,
Tek tanrılı üç din için de kutsal olan bu tarihsel kentte İsrailli dostlarımızın bizlere gösterdiği sıcak konukseverlik için teşekkür ediyorum. Ülkelerimiz arasındaki özel ve ayrıcalıklı ilişkilerin elbirliğiyle her alanda daha da ileriye taşınması, her şeyden önce birbirlerine sıcak duygularla bağlı olan uluslarımızın isteğidir. Bu istek doğrultusunda İsrail ile işbirliğimizin her alanda daha da geliştirilmesi yönünde kararlı olduğumuzu yineliyor, hepinizi saygıyla selamlıyorum."