Warning: getimagesize(resimler/icerikler/span-style-font-family-verdana-sans-serif-font-size-9pt-mso-fareast-font-family-calibri-mso-fareast-theme-font-minor-latin-mso-bidi-font-family-arial-mso-bidi-theme-font-minor-bidi-mso-ansi-language-tr-mso-fareast-language-en-us-mso-bidi-language-ar-sa-bu): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/detay.php on line 18
<SPAN style="FONT-FAMILY: 'Verdana','sans-serif'; FONT-SIZE: 9pt; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-language: EN-US; mso-

Warning: getimagesize(resimler/reklam/dasfa.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/reklam.php on line 16

banner1


  • Kategori: ANALİZLER
  • 01 Ocak 1970
  • By YDH
  • 14724 görüntülenme
  • img
    YDH

    YDH- Gazeteci M. Ali Akbulut, asrın projesi olarak nitelenen Nabbuco projesinin eksiklerini ve muhtemel risklerini sitemiz için analiz etti.

    YDH- Gazeteci M. Ali Akbulut, asrın projesi olarak nitelenen Nabbuco projesinin eksiklerini ve muhtemel risklerini sitemiz için analiz etti.

     

    Nabucco adlı “asrın projesi” için en ciddi adım, Ankara’da “hükümetler arası mutabakat zabtı imzalanarak atılmış oldu.

     

    2002 yılından bu yana, Türkiye’nin ortaya attığı proje, üzerinde uzun uzun tartışıldı. Yoğun bir diplomasi yürütüldü ve nihayet “Ankara”da imza töreniyle  “en ciddi aşamaya” girilmiş olundu.

     

    Proje 8 milyar Euro’luk dev bir yatırım. Taşıyıcı ülkeler olarak, Türkiye, Bulgaristan, Avusturya, Romanya, Macaristan ve Gürcistan devrede.  Adı geçen bu ülkeler, Hazar Denizi ve Orta Asya doğalgazını kendi toprakları üzerinden Avrupa’ya ulaştırmayı hedefliyor.

     

    Taşıyıcı ülkeler kadar, tedarikçi ülkeler de önemli. Bunlar da, Türkmenistan, Kazakistan, Azerbaycan olarak düşünüldü. Ardından, Suriye, Mısır, Katar, Irak ve İran da katılarak, geniş bir bölgeyi de içine alan ülkeler de katıldı.

     

    Proje, Avrupa’nın enerji ihtiyacını temin etmek, Rusya’ya bağımlılıktan kurtulmasını sağlamak olarak tanıtılıyor. Bu yüzden, Rusya ne tedarikçi ve ne de taşıyıcı ülkeler arasında yer aldı.

     

    Amerika’da ne tedarikçi ve ne de taşıyıcı ülkeler arasında yok. Fakat, projeyi yönlendiren aktörlerin başında yer alıyor.

     

    İran, hem tedarikçi ve hem de taşıyıcı ülke durumunda olmasına rağmen, ABD’nin baskıları sebebiyle “proje”de yer almıyor.

     

    Irak, kaynaklarım sadece bana yeter demesine rağmen, projeye dahil edilmek isteniyor. Suriye ve Mısır’da aynı şekilde. Katar’da sıvılaştırılmış doğal gaz terminali vasıtasıyla projeye katılmak isteniyor.

     

    Proje çok geniş tutuluyor. Buna paralel olarak da tedarikçi ülkeler de geniş tutulmaya çalışılıyor. Fakat gerek tedarikçi ülkeler ve gerekse de taşıyıcı ülkelerin üzerinde bulundukları coğrafyaya bakıldığında bir takım sorunların “ucu” gözüküyor.

     

    Irak’ta henüz istikrar sağlanmış değil. K.Irak’taki yerel yönetim ile merkezi yönetim arasında petrol ve doğal gaz paylaşımı konusunda ciddi görüş ayrılıkları bulunuyor. Suriye, “doğal gaz” konusunda kendine yeterli olmakla birlikte, henüz ihraç edebilecek rezervlere sahip değil.

     

    Mısır, kaynaklara sahip olmasına rağmen işletme sorunu yaşıyor. Katar’dan doğalgaz sevkiyatı maliyeti arttıracak. Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan ise Rusya ile yüklü miktarda doğal gaz anlaşması imzaladı.

     

    Hazar Denizi’nin paylaşımı ve statüsü konusunda aralarında İran’ın da bulunduğu, Rusya, Azerbaycan, Kazakistan ve Türkmenistan arasında bir mutabakat sağlanmış değil. Hazar Denizi’nin statüsü konusundaki belirsizlik devam ediyor.

     

    Rusya ve İran projeden dışlanmak isteniyor. Dünyanın, en büyük doğal gaz rezervlerine sahip, İran ve Rusya’nın dışlandığı böyle bir proje ne kadar sonuca ulaşır.

     

    Bütün bu olumsuzluklar ve belirsizlikler içerisinde, Amerika’nın tek yanlı ve emperyal siyasetlerini de unutmamak gerekir. Amerika’nın emperyal siyasetleri projenin aksamasına yol açacağından kuşku yok.

     

    Nabucco gibi dev bir proje. 3.300 km’lik bir boru hattı. Türkiye için söylenen en az 5 bin kişilik bir istihdam alanı. Yine sadece Türkiye için yılda en az milyon dolarlık maddi kazanç sağlayacak. Ankara’nın, yarım asırdır yürüttüğü AB üyelik müzakerelerinde elini güçlü kılacak. Üyelik kapıları aralanacak.

     

    Enerji ihtiyacının yüzde 50’sini de temin edecek. Ankara, enerji sahasında söz sahibi bir ülke durumuna gelecektir. Üretici olmadan, enerjide söz sahibi olan bir ülke konumuna yükselecektir.

     

    Bir de projenin bölgesel etkilileri var. Yukarıda saydığımız bütün aksaklıklara ve eksiliklere rağmen, projenin, tedarikçi ve taşıyıcı ülkeler arasında oluşturacak zincirleme ilişkilerle, bölgesel güvenlik ve bölgesel barışa önemli katkı sağlayacaktır. İşbirlikleri artış gösterecektir.

     

    Bölgede tarihi bir misyon üstlenmek isteyen Türkiye, Nabucco projesiyle bu hedefine ulaşabilir. İran ve Rusya’nın hem sahip oldukları enerji rezervleri ve hem de bölgedeki stratejik konumları gereği, projeden dışlanmaları mümkün değil.  Aksi halde, Türkiye’nin, İran ve Rusya ile rekabet içerisinde hareket ederek, istediği hedeflere ulaşması söz konusu olamaz

     

    Nabucco gibi “asrın projesinde” bölge etkenleri göz önüne alınmalı. Bölge dışı ülkelerin yüklemeye çalıştıkları politikalardan uzak durulmalı

     

    M. Ali Akbulut

    

    Makaleler

    Güncel

    Hava Durumu