Warning: getimagesize(resimler/icerikler/span-style-font-family-verdana-sans-serif-font-size-9pt-mso-bidi-font-size-11-0pt-mso-fareast-font-family-ms-mincho-mso-fareast-theme-font-minor-fareast-mso-bidi-font-family-arial-mso-bidi-theme-font-minor-bidi-mso-ansi-language-tr-mso-fareast-language-ja): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/detay.php on line 18
<SPAN style="FONT-FAMILY: 'Verdana','sans-serif'; FONT-SIZE: 9pt; mso-bidi-font-size: 11.0pt; mso-fareast-font-family: 'MS Mincho'; mso-fareast-theme-font: minor-fareast; mso-bidi-font-family: Arial; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-ansi-language: TR;

Warning: getimagesize(resimler/reklam/dasfa.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/reklam.php on line 16

banner1


  • Kategori: ANALİZLER
  • 01 Ocak 1970
  • By YDH
  • 14741 görüntülenme
  • img
    YDH

    YDH- İran parlamentosu milletvekillerinden Ali Mutahhari, Musevi, Kerrubi ve Hatemi gibi liderleri Kudüs Günü’nü sabote eden sloganlar atan gruplardan beri olduklarını açıklamaya çağıran bir yazı kaleme aldı.

    YDH- İran parlamentosu milletvekillerinden Ali Mutahhari, Musevi, Kerrubi ve Hatemi gibi liderleri Kudüs Günü’nü sabote eden sloganlar atan gruplardan beri olduklarını açıklamaya çağıran bir yazı kaleme aldı.

     

    Toplumsal bir harekette liderlik hüneri, taraftarlarını başlangıçtaki hedeflerinde ve doğru bir istikamette tutabilmesindedir.

     

    “Yeşil Dalga Hareketi” taraftarlarının görkemli Kudüs Günü yürüyüşü sırasında, kıyıda köşede de olsa attıkları bazı sloganlar, bu toplumsal hareketin liderlerinin onları kendi hedefleri doğrultusunda yönlendirebilmekten aciz olduğunu ve herkesin kendi zannınca bu harekete katıldığını göstermiştir.

     

    Bir başka ifadeyle “Yeşil Dalga” veya “Yeşil Umut Yolu”nun başsız bir hareket olduğu, saltanat yanlılarından münafıklara kadar İslam Cumhuriyeti’ne kini olan hatta İslam’a muhalif olan herkesin bu harekete katılabildiği belli olmuştur.

     

    “Ne Gazze’ye, ne Lübnan’a canım İran’a feda olsun” sloganı, “Kahrolsun İsrail" sloganı yerine atılan “kahrolsun Rusya” sloganı, “İslam Cumhuriyeti” yerine atılan “İran Cumhuriyeti” sloganı, vatandaşlık hakları ile sivil özgürlükleri kapsayan anayasanın uyulmayan ilkelerini hayata geçireceğini ve nizamın İslamiliğini, İslami dayanışmayı ve İslami beldelerin savunulmasını müsellem bir ilke olarak kabul ettiğini iddia eden bir hareketin sloganları olabilir mi?

     

    Kudüs Günü’ne muhalefet ve İsrail’e yandaş olmak anlamına gelen bu sloganlar, İmam Humeyni’nin yolunu ihya etme iddiasındaki bu hareketin liderleri tarafından desteklenebilir mi?

     

    Yeşil Dalga isimli grubun bu sloganlarına halkın “hem Gazze’ye, hem Lübnan’a, canım İslam’a feda olsun” sloganıyla cevap vermesi ne kadar da güzel oldu.

     

    Onlar bu sloganlarıyla İslami dayanışmayı sergilemiş oldular. Seyyid Cemaleddin Esedabadi’nin deyimiyle vatan İslam’ın olduğu yerdir. İslam ümmeti tek bir ümmettir. Filistin’in işgali, İran’ın, Suriye’nin, Pakistan’ın, Endonezya’nın vs. işgalidir. İkinci olarak bu sloganla, İslam’dan başka hiçbir şeyin insanın canını uğrunda feda etmeye değer olmadığını ilan ettiler.

     

    Biz İran’ı İslami bir vatan olarak seviyoruz; yoksa İslam dışında İran, sadece bir yuvadır. Ona duyulacak aşk, bir güvercinin yuvasına duyduğu aşktan ibarettir ve o, insanlarda da hayvanlarda da ortak olan duyguyla savunulur. Onu savunmak orada bir ideoloji, bir öğreti, hele de ilahi bir öğreti varsa değerli olur.

     

    İslam Devrimi’nin ilkeleri bizim ufkumuzu ulusalcı bir darlıktan İslami ve evrensel bir genişliğe yükseltti. Sadece ulusal çıkarları göz önünde bulunduran sloganlara dönüş, itikadi ve insani temellerden soyutlanma ve bir çeşit irticadır.

     

    “Ne Gazze’ye, ne Lübnan’a, canım İran’a feda olsun” sloganına karşı hemen “Hem Gazze’ye, hem Lübnan’a canım İslam’a feda olsun” sloganını üreten bu halka bravo. Bu halk, İslami görevlerinin ve İslami çıkarların olduğu kadar ulusal çıkarlarının da Filistin’in özgürleştirilmesi için çalışmayı gerektirdiğini çok iyi biliyor.

     

    Her halükarda bu hareketin liderleri olarak görülen Sayın Musevi, Kerrubi ve Hatemi’nin bu sloganlardan beri olduklarını açıklamaları gerekmektedir.

     

    Eğer gerçekten toplumsal ıslahat, anayasanın toplumsal ve bireysel hakları konusundaki unutulmuş ilkelerini ihya etme peşinde iseler taraftarlarına onların bu hedeflerinin dışına çıkmaya izin vermemelidirler. Aksi takdirde onlar, İslam düşmanlarının elinde bir araç haline dönüşecektirler.

     

    Bir toplumsal hareket başlatıp da onun afetlerinden gafil olursak saltanat yanlısı bir grup bu hareketten İslam’a karşı çıkmayı ve İran taassubunu anlayacak ya da bilmezliğe vurup böyle gösterecek, bir başka grup bundan ölçüsüzlük ve kuralsızlık anlayacak, Dr. Suruş gibi düşünen bir başka grup ise din ötesi bir yönetim irade edecek. Bu ise bir toplumsal harekette liderlik zafiyetidir.

     

    İslam Cumhuriyeti nizamının halkın haklarını elde edilmesi için mücadele eden bir toplumsal hareketi olumlu karşıladığı açıktır. Ancak bu hareketin liderleri, önceki hedeflerinin değiştirilmesini ve sloganlarının saptırılmasını engellemeli ve Kudüs Günü sırasında yaşandığı gibi İslam Cumhuriyeti’nin ortadan kaldırılmasını isteyen taraftarların elinde bir araç haline gelmemelidir.

     

    Çeviren: Alptekin Dursunoğlu

    http://alef.ir/1388/content/view/53919/

    

    Makaleler

    Güncel

    Hava Durumu