YDH- İsrail İstihbaratına yakınlığıyla bilinen Debka File adlı internet sitesi, Suriye’nin gönderdiğini iddia ettiği Scud füzeleriyle Hizbullah’ın bu yaz İsrail’e karşı yeni bir savaşı başlatabileceğini öne sürüyor.
YDH- İsrail İstihbaratına yakınlığıyla bilinen Debka File adlı internet sitesi, Suriye’nin gönderdiğini iddia ettiği Scud füzeleriyle Hizbullah’ın bu yaz İsrail’e karşı yeni bir savaşı başlatabileceğini öne sürüyor.
-DEBKA file’ın askeri kaynakları; Suriye’nin, Lübnan sınırından Hizbullah’a ulaştırdığı, Suriye ve İran’dan gelmekte olan kaçak silahların akışını, büyük bir plan dahilinde genişlettiğini ortaya çıkardı.
Suriye’nin Tahran ve Şam’da gerçekleştireceği bu plana göre, 25.000 kadar Hizbullah terörist kuvvetini, tüm gelişmiş füzeler ve diğer silahlarla donanmış organize bir seyyar orduya dönüştüreceği ortaya çıktı.
‘Yeni Hizbullah’ adı verilen bu milis kuvvetleri, savaş uçaklarını, savaş gemilerini ve zırh kuvvetlerini vurabilecek teçhizata sahip ve İsrail’e ait Celile bölgesinden birtakım yerleri ele geçirmek gibi saldırı operasyonlarını gerçekleştirebilecek şekilde eğitiliyor.
Bu kuvvetlerin görevlerinden bir tanesi, Suriye’nin başkenti Şam’ı savunmak olacak. Tahran ve Şam, İsrail sınırlarında çıkacak yeni bir çatışmada, Golan’daki Suriye kuvvetlerini tasfiye etmeyi ve Şam’ı savunacak birlikler öne geçirmeyi planlıyor ve bu birlikler, Hizbullah birlikleri olacak.
Kuveyt’in Al Rai gazetesi, Suriye’nin Lübnan’a yer altından Scud füzesi kaçakçılığı yaptığı iddialarının gerçek olmadığının kanıtlandığını ve bu durumun Washington tarafından da yalanlandığını öne sürmüş olmasına rağmen, bölgede çıkacak bir savaşa dair yaşanan gerilim sürüyor fakat gerilimin sebebi Ürdün Kralı Abdullah’ın Washington’a yaptığı son ziyarette dile getirmiş olduğu sebep değil.
Ürdün Kralı, Ortadoğu’da çatışmaların İsrail- Filistin arasında yaşanan demokratik açmaza bağlı olarak, önümüzdeki yaz artacağını tahmin ediyor. Kaynaklarımız onun bu alakayı nasıl kurduğunu öğrenmek istiyor. Kral, kuzeydeki saldırgan Arap komşusunu tedirginlikle izlediğini itiraf edeceğine, bölgenin tüm sorunlarını İsrail’e yıkıyor; çünkü bu tutum, Obama’nın Washington’unda şarkı söylemek için doğru ton.
Durumun aslını ortaya koymak gerekirse, bu yaz Ortadoğu’da çıkacak bir savaş, Filistin’le hiç mi hiç bağlantısı olmayan, iki şeyin gerçekleşmesiyle mümkün olabilir: Amerika ve/veya İsrail’in İran nükleer tesislerine ayrı ayrı veya birlikte saldırmak için karar alması ve Tahran’ın böyle bir saldırıyı önlemek için, müttefiklerini –Hizbullah başta olmak üzere- İsrail’in üzerine saldırtması.
Hizbullah yeni görevine hazırlanmak üzere, beş ana askeri kapasite ile donanıyor:
1- İsrail’in güneyindeki Dimona reaktörüne kadar ulaşabilecek karadan karaya füzeler: Bunların arasına, 33 km’lik bir hedef kapasitesi olan Fec-5 ve Suriye’nin Fatih-110’dan geliştirdiği ve 250 kilometrelik bir menzili olan M-600 füzeleri de dahil. İkisi de kusursuz, sıvı yakıtla çalışan silahlar ve klasik patlayıcıların 500 kiloluk savaş başlıklarını taşıyorlar; ayrıca kimyasal, biyolojik ve radyoaktif maddeler taşıma kapasitesine de sahipler.
Bu yeni ve tehlikeli mühimmat, Hizbullah’ın 2006 Lübnan savaşından beri depolamasına izin verilen silahların sayısını 40.000 rokete ulaştırıyor.
17 Nisan cumartesi günü İsrail Savunma Bakanı Yardımcısı Matan Vilnai, Suriye ve Hizbullah’ın İsrail’in her milimetresine ulaşabilecek füzelere sahip olduğu uyarısında bulundu; fakat bizzat kendisinin de üst düzey üyesi olduğu İsrail ulusal savunma yetkililerinin bunun gerçekleşmesine nasıl izin verdiğini açıklamadı.
Başbakan Benyamin Netanyahu kendisinin 14 ay süren yönetimsel başarısızlığının hesabını verecek ve artık değişme zamanının geldiğinden bahseden hiçbir şey söylememişti, özellikle de İran nükleer tehdidiyle baş etmek konusunda.
Bunun yerine, kendisinden önceki yönetimlerin eski pasif, rutin kelimelerini tekrarlayıp durmuştu; yani saldırı için açık davet ve bir silahlı çatışma planı. Son günlerde, kendisinden devlet törenlerinde yaptığı alakasız yorumlar dışında, herhangi bir haber alınamıyor.
2- İran, Hizbullah için beş genişletilmiş komando tugayı oluşturdu. Görevleri de, gelecek bir saldırıda, Nahariya bölgesi ve çevresini de içine alacak şekilde, İsrail’in kuzeydeki kilit yerleşim merkezlerini ele geçirmek olacak. Bu taktik, İsrailli kuvvetlerini kaybedilen topraklarını telafi etmek için Lübnan’ın içine ilerlemek zorunda bırakacak.
28 Mart’ta DEBKAfile bu İran-Suriye ortak planını detaylarıyla ortaya koymuştu.
3- Suriyeli eğiticiler Hizbullah milislerini karadan havaya füzeler konusunda son sürat çalıştırıyorlar; bu eğitimlere savaş uçaklarına karşı kendinden tahrikli füzeler, sabit hızda füzeler ve cruise füzeleri de dahil.
İsrail, eğer Lübnan sınırları içine girerlerse, bu silahları yok etmekle tehdit etti. Bunun üzerine silahlar, çatışmalar alevlenmeye başlayıncaya kadar, sınırın karşısındaki Suriye üslerine taşındı. İşte o zaman da, silahlar Lübnan sınırında bekleyen Hizbullah birliklerine teslim edilecek.
4- Suriye, savaş gemilerine ateş açmak ve İsrail’in sahil platformlarına saldırmak üzere bir Hizbullah özel birliği oluşturdu. Bu birlik Çin’de üretilen gelişmiş sabit hızlı SS-26 Yakhont deniz füzelerini elinde tutuyor. Bu füzeler saldırı özelliklerinin yanında, karşı taraftan gelen saldırı füzelerine ve sabit hızdaki füzelere müdahale etmek özelliklerini taşıyor.
5- İranlı ve Suriyeli askeri mühendisler, Lübnan’ın birçok yerinde kuvvetlendirilmiş tanksavar hatları inşa ettiler. Bu hatlar birbirlerine, acil bir durumda Hizbullah birliklerini engellememesi için trafiğe kapatılan hızlı otoyollar ve askeri düzey iletişim ağları ile bağlı.
Çeviren: Gözde Donat
http://www.debka.com/article/8726/
