SAAF-Cuma namazı sonrası Beyazıt meydanında İsrail’e destek gösterisi çağrısı yaparak Ortadoğu’da
SAAF-Cuma namazı sonrası Beyazıt meydanında İsrail’e destek gösterisi çağrısı yaparak Ortadoğu’da yaşanan gerginlikleri Türkiye’ye taşımaya çalışan bir grup Türkiyeli militan Yahudi istismarcısı, kışkırtmalarını sürdürüyor.
İsraTürk adlı sanal bir örgütün cuma namazı sonrası Beyazıt Meydanı’nda İsrail’e destek gösterisi çağrısı yaptığı haberini yayınlayan aynı militan grubun sözcülüğüne soyunan KeHaber adlı site, bugün de tezgâhlanmaya çalışılan provokasyonu haberleştiren Saafonline’a bir dizi tuhaf suçlamalar yöneltti.
Türkiye’nin doğal ve saygın bir parçası olan Türkiye’deki Yahudi cemaatinin, bu kökü dışarıda militan grubun tahriklerine kapılmayacak kadar sağduyulu olduğunun bilincinde olan Saafonline, konuyla ilgili olarak şu açıklamayı yapmayı gerekli görmüştür.
Yüzyıllar boyunca Türkiye’de barış, huzur ve kardeşlik ortamı içerisinde yaşayan, kendini bu ülkenin bir parçası olarak gören ve Türkiye’deki Müslüman halk tarafından da saygın bir yurttaş olarak görülen Türkiye’deki Yahudi cemaatini, İsrail çıkarlarına alet ederek cuma namazı sonrası sokağa dökmeye çalışan kökü dışarıdaki bu militan grubun tahriklerinin afişe edilmesi, bu grubun Saafonline’a tuhaf suçlamalar yöneltmesine sebep oldu.
Söz konusu militan grup, “İslamcı çevrelerden Türk Yahudilerine tehdit” başlığıyla verdiği haberinde Saafonline’ı hiçbir siyasi ve fikri birlikteliği bulunmayan “Milli Görüş” hareketiyle ilişkilendirerek, meseleyi kendi kuruntularında yarattıkları “Müslüman-Yahudi” karşıtlığı zeminine çekmeye çalıştı.
En az Türkiye’nin bir parçası olmaktan kıvanç duyan ve Türk halkının da kendilerini yüzyıllardır bağrına basmaktan onur duyduğu Türkiye’deki Yahudi toplumunu cuma namazı sonrası Beyazıt meydanında İsrail’i desteklemeye çağırmak kadar kışkırtıcı olan “Müslüman-Yahudi” karşıtlığı söylemi, bu militan grubun kendi siyasi çıkarları için tüm kutsalları nasıl araçsallaştırdığının bir göstergesidir.
Her gün televizyonlardan İsrail saldırıları sonucu hayatını kaybeden Filistinli ve Lübnanlı sivillerin katlediliş görüntülerini izleyen Türk halkının bu konudaki hassasiyeti ortadayken, kendilerini İsrail’in değil bu ülkenin bir yurttaşı olarak gören Türkiyeli Yahudileri cuma namazı sonrası İsrail’e destek gösterisine çağırmak, Türkiye’deki Yahudi cemaatini kökü dışarıdaki militan grupların isteği doğrultusunda hedef haline getirmeye çalışmaktır.
Saafonline, bu tehlikeli kışkırtmaya işaret ederek bulanık suda balık avlamaya çalışan, tüm kutsalları siyasi amaçları doğrultusunda araçsallaştırmaktan çekinmeyen bu kökü dışarıda militan grubun ülkemizin toplumsal huzuruna ve barışına yönelik çirkin provokasyonunu ifşa etmiştir.
Söz konusu militan grubun ülkemizin toplumsal barışını hedef alan provokasyonunu “İfade özgürlüğünün korunduğu, dini inanç alanında tanrı ile birey arasına girmemeye özen gösteren, laik Türkiye Cumhuriyeti topraklarında "İsrail'e destek" politik İslamcılık taraftarlarınca "ağır tahrik" olarak değerlendiriliyor” cümleleriyle gizlemeye çalışması, ülkemizin laik niteliğini kendi kuruntularıyla yarattıkları “Müslüman-Yahudi” karşıtlığı bağlamında istismar etmeye çalışmasının açık bir ifadesi olmuştur.
Kökü dışarıda provokatör grubun “Saafonline genel yayın yönetmeni sayın Alptekin Dursunoğlu’nu kendince hedef göstererek; onun "Hizbullah Bu Operasyonu Neden Yaptı?" başlıklı makalesinden yaptığı çıkarsamalar da bu militan grubun düşünceden uzak, kışkırtma ve bozgunculuğa yakın zihin yapısını ortaya koymaktadır.
Türkiye’ye bağlı, bu ülkenin saygın birer üyesi olan birçok Türk Yahudi ile samimi ilişkileri ve diyalogu bulunan Saafonline genel Yayın Yönetmeni Sayın Alptekin Dursunoğlu’nun makalesinde yer verdiği hususların, Türkiye’deki Yahudi cemaatinin kutsallarını ve toplumsal barışını hedef alan hiçbir yanının bulunmadığı ortadayken; tahrikleriyle bulanık suda balık avlamak isteyen bu militan grubun tavrı da Yahudi’siyle Müslüman’ıyla tüm halkımız tarafından ibretle izlenmektedir.
Yahudi toplumunu cuma namazında İsrail’i desteklemeye çağırmanın, muhayyel bir “Müslüman-Yahudi” karşıtlığını istismar ederek toplumların kutsallarını, barışını ve huzurunu hedef almanın hiç kimseye bir faydası bulunmamaktadır.
Bu kökü dışarıda militan tahriklerin, “laiklik, demokrasi ve ifade özgürlüğüyle” gizlenemeyecek kadar açık olduğu ve ülkemizin toplumsal barışını hedef aldığı ortadadır.
Ülkemizdeki toplumsal barışı hedef alan bu provokatörler konusunda adli makamları harekete geçmeye çağırırken, bu ülkeye gönülden bağlı tüm Yahudi yurttaşlarımıza ve tarihinin hiçbir döneminde “Yahudi karşıtlığı” demek olan “anti-semitizme” bulaşmamış olan Müslüman halkımıza saygılar sunarız.