Warning: getimagesize(resimler/icerikler/span-style-font-family-century-gothic-sans-serif-font-size-9pt-mso-fareast-font-family-calibri-mso-fareast-theme-font-minor-latin-mso-bidi-font-family-arial-mso-bidi-theme-font-minor-bidi-mso-ansi-language-tr-mso-fareast-language-en-us-mso-bidi-language-a): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/detay.php on line 18
<SPAN style="FONT-FAMILY: 'Century Gothic','sans-serif'; FONT-SIZE: 9pt; mso-fareast-font-family: Calibri; mso-fareast-theme-font: minor-latin; mso-bidi-font-family: Arial; mso-bidi-theme-font: minor-bidi; mso-ansi-language: TR; mso-fareast-language: EN-U

Warning: getimagesize(resimler/reklam/dasfa.jpg): failed to open stream: No such file or directory in /home/haber100/domains/haber100.com/public_html/ydh/reklam.php on line 16

banner1


  • Kategori: ANALİZLER
  • 01 Ocak 1970
  • By YDH
  • 14722 görüntülenme
  • img
    YDH

    YDH- İsrail’de yayımlanan aşırı sağcı Jerusalem Post gazetesi yazarı Jonathan Schanzer, İsrail’in seçimlerden önce Türkiye’den özür dilemesinin Ak Parti’nin işine yarayacağını savunuyor.

    YDH- İsrail’de yayımlanan aşırı sağcı Jerusalem Post gazetesi yazarı Jonathan Schanzer*, İsrail’in seçimlerden önce Türkiye’den özür dilemesinin Ak Parti’nin işine yarayacağını savunuyor.     

     

    Jonathan Schanzer “Eğer Netanyahu bunu sürdürmekte ısrar ediyorsa, Haziran 2011 seçimlerinin sonuna kadar beklemesi gerekir, o zaman AKP’nin bu özürden kazanacağı çok az şey kalacaktır” spotuyla yayımlanan İsrail’den gelecek bir özür Türkiye’yle anlaşmazlığı yalnızca derinleştirir başlıklı yazısında şunları ifade ediyor.

     

    Türk gemisinin Gazze Şeridi’ne ulaşmasını engellemek için açık denizlerde düzenlenen askeri operasyondan yaklaşık yedi ay sonra, Başbakan Binyamin Netanyahu artık özür beyanında bulunabilir. Danışmanları onu destekliyor. Beyaz Saray da öyle. Fakat bu işin sonunu getirirse Netanyahu muhtemelen Türkiye’yle derinleşen diplomatik krizi kızıştırır.

     

    İsrail ordu komandoları 31 Mayıs’ta Mavi Marmara’yı alıkoyduğunda, silah ustası yolcuları onlara gemiye biner binmez saldırmışlardı. Çatışmalar tamamı Türk, dokuz ölümle sonuçlandı. Türk hükümeti hemen bir özür talep etti.

     

    İsrailliler, geminin çatışmaya bahane arayan şiddete eğilimli İslamcılarla dolu olduğunda ısrar etti. Geriye dönüp bakarsak, İsrailliler haklı çıkıyor. Videolar onların savlarını kanıtlıyor. Dahası, filonun Hamas ve el-Kaide’yle bağları olan bir grup tarafından desteklendiği ortaya çıktı.

     

    Gelgelelim bugün, çeşitli Ortadoğu medya raporları İsraillilerin yakında olaydan dolayı Türkiye’den özür dileyebileceğini belirtiyor. Öldürülenlerin ailelerine yüz bin dolar tutarında tazminat bile ödeyebilirlerdi.

     

    Beklendiği üzere, teklife eleştiriler var. Dışişleri Bakanı Avigdor Lieberman anlaşmaya karşı çıkıyor. Savunma Bakanı Ehud Barak da hoşlanmıyor. Ne de üst düzey ordu yetkilileri.

     

    Peki, tam olarak kim destekliyor bunu? Üst düzey bir İsrailli diplomata göre, Netanyahu ve danışmanları bazı iyi yerleştirilmiş tersine aktarımlara rağmen destekliyor. Başbakan, Türk ve İsrail halklarının nasıl cevap vereceği konusunda nabız yoklamak için medyada bu hikâyeyi yayıyor.

     

    Bu ay Carmel yangını sırasında (çoğunluğu şaşırtarak, Türkiye iki itfaiye uçağı göndermişti), Türk halkından taşkın bir alakaya tanık olduktan sonra, Netanyahu ve beyin takımı, Türk hükümeti artık Hamas’ı savunsa da Türkiye halkının İsrail’in tarafında olduğuna inanıyor.

     

    Söylentiye göre, bir özrün Türklerin kalplerini kazanabileceğini ve aynı zamanda Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve onun İslamcı Adalet ve Kalkınma Partisi’nin (AKP) İsrail karşıtı söylemlerini bir şekilde yumuşatmasını sağlayacağını düşünüyor.

     

     

    Fakat bu Netanyahu’nun parlak fikri değil. Geçen hafta Cenevre’de Türk ve İsrailli yetkililer arasında tansiyonu düşürmek için tasarlanan toplantılar sırasında, özür ve tazminat talep eden Türklerdi.

     

    Türkiye’nin salladığı havuç, 2011 yaz seçimlerinin getireceği normalleşmeye geri dönüştür. Üstüne üstlük Beyaz Saray da bunun iyi bir fikir olduğunu düşünüyor.

     

    Netanyahu şimdi yemi yutmaya yakın.

     

    Eğer gerçekten özür dilerse, İsrail-Türkiye ilişkilerinde derinleşen bir krize yol açabilir. Hakikaten, bir özür muhtemelen o seçimlerde AKP zaferini sağlama alacaktır. Ilımlı Türkler hatalı olarak, Ankara’nın nihayet, bir kilit bölgesel müttefik olan İsrail’e kapıları kapattığına inanacaklar.

     

    İslamcı Türkler hatalı olarak, Türkiye’nin İslamcılık bayrağı altında hâkim bir bölgesel güç olabileceği aldatmacasını güçlendirerek, Erdoğan’ın İsrail’i dize getirdiğine inanacaklar. Eğer AKP Türkiye hükümetinin başında kalmaya devam ederse, uzlaşma imkânsızdır. Erdoğan’ın İran, Suriye ve Suudi Arabistan’la samimi bağları gittikçe daha samimi oluyor. Ve bu eşitlikte İsrail’e yer yok.

     

    AKP, adım adım ve metodik bir şekilde, 2002’de ilk defa iktidara geldiğinden beri, Türkiye’yi on yıllardır devam eden ittifakından kopardı. İlk yıllar İsrail’den bir “uzaklaşma” olarak tanımlanabilecekken, son yıllardaki dış politika açıkça düşmanca oldu.

     

    Ocak 2009’da Davos’ta Erdoğan’ın Shimon Peres’i dünya sahnesinde aşağıladığı umumi bir ağız dalaşından, bir Türk özel kuvvet ekibinin filo baskınında bulunan İsraillileri kurşuna dizdiği geçenlerdeki bir Rambo tarzı filme kadar; mesaj açık. İsraillilerin Türkiye’nin İslamcı liderlerini İran’ın yörüngesinden çıkmaya cezp etmek için yapabileceği çok az şey var.

     

    Netanyahu’nun hamlesi en iyi ifadeyle zayıf kaçtı. Fakat bunda ısrar ederse, yapacağı en iyi şey Haziran 2011 seçimlerinden sonrasına, AKP’nin özürden kazanacağı pek bir şey kalmayacağı noktaya kadar beklemek olur. En iyi senaryoyla, AKP politik olarak zayıflatılmış olur.

     

    Fakat seçimlerden önce hareket ederse, Netanyahu İslamcı partiyi beslemiş olur ve bu olursa da, suçlayacağı kendisinden başka kimse olmaz.

     

    * ABD Maliyesi’nde eski bir istihbarat analisti olan yazar, Demokrasileri Savunma Kuruluşu’ndaki araştırmada başkan yardımcısıdır.

     

    Çeviren: İkbal Zeynep Dursunoğlu

     

    

    Makaleler

    Güncel

    Hava Durumu