Duhan: Gösterge Simgesi

Allah insana gaybi gerçekleri anlatırken göstergelerle anlatmaktadır. Kıyamet saatlerinde belirecek duman, kimin marifetiyle ortaya çıkacaktır. Bu üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir noktadır. Muhtemelen insan eliyle ortaya çıkacaktır. Allah insanın ekini ve nesli bozacağını haber vermektedir.

Duhan: Gösterge Simgesi

Allah insana gaybi gerçekleri anlatırken göstergelerle anlatmaktadır. Kıyamet saatlerinde belirecek duman, kimin marifetiyle ortaya çıkacaktır. Bu üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir noktadır. Muhtemelen insan eliyle ortaya çıkacaktır. Allah insanın ekini ve nesli bozacağını haber vermektedir.

Kur'an'i Hayat Dergisi

Duhan Sûresi, insanın hep merak ettiği “Dünyanın Sonu” meselesiyle ilgili bir soruya dikkat çekmektedir. Fakat dikkat çektiği toplum, bu soruyu ne merak etmekte ne de bu sorunun cevabına inanmak istemektedir. Bu Sûre Mekke döneminde gelmiş ve 59 ayetten oluşan orta uzunlukta bir pasajdır. Allah’ın neden insanlara peygamber gönderdiğine işaret ederek başlar ve Mekkelilerin Tanrı, Peygamber, tarih ve gelecek konusundaki inançlarını ya da inançsızlıklarını tartışır. Mekkelilerin çoklu ilah anlayışlarına karşı “göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbi” olan Tanrı’nın evrensel ve bir olduğu vurgulanır. Allah, kendisinden ve gelecekten haber verecek peygamberler göndermektedir. Bunu neden gönderdiğini şöyle açıklıyor: “Gerçekten biz Rabbin tarafından bir RAHMET olarak peygamberler göndeririz.” (44:5).

Tanrımız, “Rahmet Tanrısı”dır. Rahmet, sözlükte “merhamet etmek, severek ve acıyarak korumak” anlamına gelir. Bu anlamda Allah, “şefkat ve merhamet” sahibidir. Râgıb el-İsfahânî, rahmet kavramının temel mânasının iki ayrı düzeyine işaret etmektedir. İnsana nispet edildiğinde “acınacak durumda bulunan kimseye yönelik yufka yüreklilik ve şefkat” anlamına gelirken, Allah’a nispet edildiğinde merhametin ürünü olan “lütufta bulunmak” demektir. Lütuf, bir hak değil, bir ikram ve iyiliktir. Şöyle düşünelim: Bir hoca öğrencilerine şefkati gereği sınavı kazanmaları için ipuçları vermektedir. Hâlbuki böyle bir zorunluluğu yoktur. Nitekim başkaları yapmıyor.

Sûrenin ilerleyen bölümlerinde sınav sonrasında ise, başkalarının şefaat ve yardımının hiç kimseye fayda vermeyeceği hatırlatılmaktadır. “Şüphesiz, hüküm günü, hepsinin bir arada buluşacağı zamandır. O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Kendilerine yardım da edilmez. Yalnız, Allah’ın yardım ettiği kimseler bunların dışındadır. Şüphesiz O, mutlak güç sahibidir, çok merhamet edendir” (44:40-42).

Duhan Sûresi, ismini bu surenin 10. ayetinde geçen “duhan” kelimesinden almaktadır. Ayet, “duman” anlamına gelmektedir. Bu ayette, ne anlama geleceğini akışı içinde yakalamak mümkündür: “Öyleyse, gökyüzünde (Son Saat'in yaklaştığını) haber veren bir duman tabakasının belireceği Gün'ü bekle, bütün insanlığı sarıp kuşatan (ve günahkârları) "Bu azap ne acı!" (diye feryad ettiren ve) "Ey Rabbimiz, bizi azaptan uzak tut, çünkü biz (artık Sana) inanıyoruz!" (dedirten). (Ama) bu hatırlama (Son Saat'te) onlara ne fayda sağlar ki? Çünkü onlara daha önce hakikati apaçık ortaya koyan bir elçi gelmişti, ama yüz çevirip uzaklaşmışlar ve "O (başkalarınca) öğretilmiş biridir, bir delidir!" demişlerdi” (44:10-14).

Hz. Muhammed’e hayatında sorulan ve Kur’an’a yansıyan 13 sorudan birisi de “Son Gün” meselesidir. “Sana kıyametin ne zaman kopacağını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi ancak Rabbimin katındadır. Onu vaktinde ancak O (Allah) ortaya çıkaracaktır. O göklere de, yere de ağır basmıştır. O, size ancak ansızın gelecektir.” Sanki senin ondan haberin varmış gibi sana soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi sadece Allah katındadır. Fakat insanların çoğu bilmiyorlar.” (A’raf, 7:187).

Duhan Sûresi’nde kıyametin çok önemli bir ipucu verilmiştir. Ne zaman kopacağını bilmediğimiz bu gün gelirken, bir göstergesi olacaktır. İşte bu “duhan”dır, yani dumandır. Duman bir şeyin kendisi değil, haber vericisidir, belirtisidir. Onu gördüğümüzde arkasından bir şeyin geleceğini biliriz. Bulutlar, yağmurun habercisidirler. Bu sebeple özellikle köylüler bulutları gördüklerinde sevinirler, çünkü arkasında ekinlerini sulayacak, bereket getirecek yağmurlar gelecektir. Bu nedenle olsa gerek ki, Anadolu’da yağmura “bereket” ismi verilmiştir.

Bu anlatım biçimi Kur’ani aklın tipik bir şeklidir. Başka bir deyişle Allah insana gaybi gerçekleri anlatırken göstergelerle anlatmaktadır. Göstergelerin bir “gösteren”, bir de “gösterilen” olmak üzere iki boyutu vardır. Gösterge ilke olarak “gösteren”dir, o bir şeye işaret eder. Göstergelere Kur’an “ayet” der. Nasıl Kur’an’daki bir cümleye ayet denirse, yeryüzünde Allah’a işaret eden şeylere de ayet denir. Bu anlam, ne yazık ki tarihsel süreçte ve sosyolojik anlamda daraltımıştır. Bugün “ayet” denilince sadece “kitabi ayetler” anlaşılmakta ve “oku” denilince sadece kitabi metinler okunmaktadır. Oysa tüm ayetler (kitabi olsun, kevni olsun) Allah’ın kitabının kapsamındadır ve okunmaya değerdir.

Kıyamet saatlerinde belirecek duman, kimin marifetiyle ortaya çıkacaktır. Bu üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir noktadır. Muhtemelen insan eliyle ortaya çıkacaktır. Allah insanın ekini ve nesli bozacağını haber vermektedir. “İnsanlardan öylesi de vardır ki, dünya hayatına ilişkin sözleri senin hoşuna gider. Bir de kalbindekine Allah’ı şahit tutar. Hâlbuki o, düşmanlıkta en amansız olandır. O, (senin yanından) ayrılınca yeryüzünde bozgunculuk yapmağa, ekin ve nesli yok etmeğe çalışır. Allah ise bozgunculuğu sevmez” (Bakara, 2:204-205).

Eğer kıyamet insanın eliyle kopacaksa, bunların neler olabileceği konusunda bazı şeyler söylenebilir. İnsanlığı bekleyen en büyük tehlikeler nükleer silahlar, kitle imha silahları, ekolojik krizler ve atom bombası gibi tüm insanlığı yok edecek ve yeryüzünde büyük bir gaz bulutuna ve kirlenmeye yol açacak olan gelişmelerdir. Nuh Harari gibi yazarların iddia ettikleri “Homo-Deus” (İnsan-Tanrı) çağına girerken, bu yeni insan tipinin daha ne çılgınlıklar yapacağını tam olarak bilemiyoruz. “İnsan-Tanrı” sadece Tanrı’ya değil, Onun evrende kurduğu düzene de isyan eden bir İblisten başka bir şey olmayacaktır.     

 

 

 

Kur'an'i Hayat Dergisi
Kur'an'i Hayat Dergisi

Bu sayfa, Kur'ani Hayat Dergisi'nin resmi sayfasıdır. Dergiyi tanıtma amacıyla kurulmuştur.

Yorumlar