Kur’an okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz.
Kur'an'i Hayat Dergisi
(36) İnsanoğlunun fiziksel olarak göremediği ancak soyut olarak varlığı bünyesinde hissedilen his, duygu, düşünce gibi özelliklerin kainattaki başka alemlerle irtibatlı olduğu;
Dünya hayatında insanla bağı olan his, düşünce, duygu, vicdan vb. melekeler dediğimiz görünmeyen varlıkların, yeryüzünün ahiret için yeniden yaratıldığında dünya semasının söz konusu varlıkların insanlarla olan münasebetlerini gösterecek şekilde olacağı;
Bulutların yağmur taşımasına benzer bir şekilde başka varlıkları da bünyesinde taşıyor olduğu;
Bulutların insanoğluyla bilim çevrelerince henüz tespit edilemeyen, bilinenlerin ötesinde henüz keşfedilmeyen çok daha farklı özelliklere sahip olduğu;
Yeryüzüne yönelik kamera kayıtlarının bulutlarla ilişkili olabileceği;
Şu anda içerisinde yaşadığımız yeryüzü semâvâtının gün gelecek farklı bir fiziki değişime uğrayacağı;
Yeryüzü semâvâtının fiziki değişime uğradığı çağda yaşayan insanların hem kendilerinin hem de yeryüzünde yaşamış tüm insanların ilahi sınav sonuçlarını gözlemleyebilecekleri;
Yeryüzü semâvâtının fiziki değişim sürecinin kıyametin başladığının göstergesi olabileceği;
Mekânsal olarak meleklerin arzın dışında bulunduğu;
(37) Doğal afetler sonucu toplu ölümlerin yaşandığı felaketlerden çıkarılması gereken ibretler olacağı; yaşanan doğa olaylarında ortaya çıkan afet gibi durumlara insanların kendi tercihlerinin neden olduğu;
Yaşanan sel felaketlerinin yaşandığı bölge halklarınca sıradan bir doğal afetmiş gibi geçiştirilmemesi gerektiği;
Sel felaketi yaşayan bölge halkının yaşadıkları bu doğal afeti ilahi bir uyarı olarak algılamaları gerektiği;
(38) Dünya tarihinde helâke uğrayan insan topluluklarının düştükleri durumdan yaşamakta olan yeryüzü insanlığının ibret alması gerektiği;
(39) İnsanlığın tamamı insan fıtratına uygun yaşamsal ilkelerin kapsam alanına sokulmadığı müddetçe elem verici dramatik tabloların yeryüzünden eksik olmayacağı;
İnsanlık tarihinde helâk edilen toplumların yaşantıları, kurulu düzenleri, ahlaki anlayışları incelenerek benzer bir yaşantıdan uzak durulması gerektiği;
Allah’ın (cc) kitaplarında verdiği misaller insanların tedbirli yaşamaları ve benzer hatalara düşmemeleri için olduğu;
(41) İnsanın doğru ve hak olanın tarafında yer almamasının nedeninin bencillik olduğu;
Doğal afetler sonucu insanların yaşadıkları belaları ilahi bir uyarı olarak takdim edenleri bilimsel gerekçelerle itibarsızlaştırmaya çalışanların Nebileri yalanlama konumuna düşecekleri;
Allah (cc) tarafından görevlendirilen Nebi ve Elçilerin insanların zihinlerindeki İlah düşüncesini düzgün hale dönüştürmek için olduğu;
(44) İnsanoğlunun, Allah’ın varlık alemindeki ve Nebilere gönderdiği ayetler çerçevesinde sunulan sözleri aklını kullanarak dinlemeleri gerektiği;
Aklını kullanmadan, sorgulamadan dini hususlarda kayıtsız şartsız tabi olmanın koyunlardaki sürü mantığıyla benzer olduğu;
Kevni ve Kur’an ayetlerinin verdiği mesajlar çerçevesinde aklını kullanarak sorgulamadan, koyunlardaki sürü mantığı ile dinde yol tutanların kolayca sapıklığa düşebilecekleri;
Manevi yaşantı açısından insanların toplu olarak hareket etme içgüdülerine sahip oldukları;
Cemaat, tarikat vb. faaliyetler içerisindeki insan topluluklarının ilahi mesajları asıl kaynağına dayandırarak akıllarını kullanmadıkları takdirde çok kolay sapıtabilecekleri;
İnsan topluluklarındaki “sürü mantığı” gereği kişilerin duyduklarını akıl süzgecinden geçirmeden kabul etmelerinin sapıklığı artıracağı;
Her canının istediğini (arzularını) Kur’an vahyi ile kontrol etmeyen insanların inanç bakımından “sürü psikolojisi” ile hareket edecekleri;
Aklını kullanmaksızın mensubiyet bağnazlığı içerisinde olan insanlara Kur’an vahyinin tesir etmeyeceği;
İlahi vahiyden yoksun olan veya aklını kullanmayan insanların sürü mantığı ile hareket edecekleri;
İnsanın doğal hayattaki yaşanılan olayları işitip görüp aklını kullanarak ilahi mesajlar çıkarması gerektiği;
İnsanoğlunun doğal yaşama karşı duyarsız kalması halinde hayvanlardan daha kötü duruma düşebileceği;
(45) Bir toplumda hakkın, hakikatin, doğruluğun, güzelliklerin ve ahlakın azalması halinde yerini kötülüklerin, çirkinliklerin, sahtekarlıkların, yalancılığın ve ahlaksızlığın alacağı;
Nasıl ki her bir gölge yansımasının güneşin varlığına işaret ediyorsa, varlık aleminin gözlere ve zihne yansımasının da Yaratıcısına işaret edeceği;
Yeryüzü hayatında fen bilimlerine konu olan her ne var ise ilahi kurallar çerçevesinde cereyan ettiği ancak neticeye neden olan nesneleri değil Yaratıcıyı görmek gerektiği;
Bizler için şu an basit sıradan bir olay olarak görülen “gölge” ve hareketinin Âyet-i Kerime de konu edilmesinin ilerleyen zamanlarda üzerinde bilimsel keşifler yapılabilecek olmasına işaret olabileceği;
Varlık aleminin canlılığı, her an hareket halinde olma özelliğinin Yaratıcı (cc) tarafından konulmuş vazgeçilmez bir kural olduğu;
Varlık aleminin bir neden-sonuç ilişkisine dayalı olarak mevcudiyet kazandığı;
(46) Gölgenin güneşe, rüzgarın yağmura, suyun doğanın canlanmasına işaret ettiği gibi insanoğlunun hayatında karşılaştığı her bir olayın yaşamında işaret edeceği başka bir eylemin nedeni olacağı;
(47) Gecenin insan hayatında tercihe bağlı olarak manevi duygularının tavan yaptığı zaman dilimi olduğu;
Yeryüzü yaşamının doğal akışında mutlaka insanoğlunun yararına bir durumun söz konusu olduğu;
(48) İnsanoğlunun yaşadığı hayatta başından geçen olayların nasıl neticeleneceği hususunda öncesinde işaretlerin olacağı;
(49) Yeryüzünde bitkilerin, hayvanların ve insanların vazgeçilmez önemli yaşam kaynaklarından birisinin de su olduğu;
Yeryüzündeki doğal yaşamın insan yaşamıyla ilişkili ve ilintili olduğu;
(50) Tabiat yasalarına bağlı olarak cereyan eden yeryüzü yaşamının Allah’la ilişkilendirilmemesinin “Küfür” olarak nitelendirildiği;
Allah’ın (cc) koyduğu yasalara bağlı olarak sürmekte olan yeryüzü yaşamının kural dışılığını iddia etmenin “küfür” olacağı;
Yaşam koşullarındaki kişi müdahalesi, insanların çoğunun nankör ve inkârcı olmasına neden olacağı;
Doğal yaşamın her anında ve merhalesindeki teferruatın varlığı, insanoğlunun aklını kullanarak inançsızlık bataklığına düşmemesi için olduğu;
(51) Yeryüzü hayatındaki akışın, insanlar için uyarıcı bir niteliğe sahip olduğu;
(52) İnkarcıların inançla ilgili iddialarını çürütmenin en kolay yolunun doğal yaşamdaki olaylara dikkat çekmekle mümkün olacağı;
(53) Doğal hayattaki bilimsel kuralların aksine suların birbirine karışmadığı yeryüzündeki bazı yerlerin varlığı ilahi kudrete dikkat çekmek için olduğu;
Yeryüzü hayatının Allah (cc) tarafından konulmuş yasalar çerçevesinde sürdüğü;
(54) İnsanlık ve hayvanatın üremesindeki sudan ibaret bir damla meninin, kime tapılması, kime kulluk edilmesi gerektiği ve kimin kudret sahibi güçlü olduğuna işaret ettiği;
Furkan Suresi düşünsel okumalarımdan zihnime yansıdı.
Estağfirullah… Estağfirullah… Estağfirullah…
Kur’an okuyunuz. O’nu okudukça kişiye özel zihinsel yansımalarını keşfedeceksiniz. Doğrusunu Allah (cc) bilir.[2]
Yorumlar