Rutinin Hayatımızdaki Önemi

Rutin denince insanı sıkan, tatmin etmeyen, tekrar eden davranışlar olumsuz çağrışımlara sebep olmuştur. Oysa ki, rutinler insanın hayatında programlı olmasına ve stresinin azalmasına sebep olurlar.

Rutinin Hayatımızdaki Önemi

Rutin denince insanı sıkan, tatmin etmeyen, tekrar eden davranışlar olumsuz çağrışımlara sebep olmuştur. Oysa ki, rutinler insanın hayatında programlı olmasına ve stresinin azalmasına sebep olurlar.

Kur'an'i Hayat Dergisi

Gözlerinizi kapatın ve çocuk olduğunuz zamanları hatırlamaya çalışın. Annelerinizin ya da aile büyüklerinizin gün içinde yaptıkları davranışlara odaklanmaya çalışın. Her gün erkenden uyanır, abdest alır, namaz kılar, yaşam alanlarını toparlar, kahvaltı hazırlar ve güne başlarlardı. Günün diğer anlarında dinlendikleri, çay içtikleri ve sohbet ettikleri zamanları şöyle bir düşünün. Bu anları hatırlamak bile huzur veriyor değil mi? Rutinleri haline gelmiş davranışları o kadar uzun zamandır yapıyorlardı ki üzerinde düşünmelerine bile gerek kalmadan kendiliğinden gerçekleşiyordu. Bu nedenle onları izlenmek eğlenceli, hatırlaması ise huzur ve dinginlik vericiydi.

Rutin kelimesi “sıradanlık, çeşitlilik göstermeyen, yapılması alışkanlık haline gelmiş iş.” anlamına gelmektedir. Dur durak bilmeyen şehir yaşantısı bu kelimenin de tılsımını bozmuş ve maalesef anlamını olumsuz yöne çekmiştir. Rutin denince insanı sıkan, tatmin etmeyen, tekrar eden davranışlar olumsuz çağrışımlara sebep olmuştur. Oysa ki, rutinler insanın hayatında programlı olmasına ve stresinin azalmasına sebep olurlar. Her gün zamanında yapılan rutinler bir süre sonra iş ya da görev olmaktan çıkar, plan-program yapmaya gerek kalmadan, gün içerisinde durmayı sağlayan ve sakinleştiren anlara dönüşürler. Diğer yandan yoğunlaşmaya ihtiyaç duyulan yeni işler için de zaman ve yeterli alan sağlarlar.

İnsanı ele aldığımız zaman görüyoruz ki en rahat ettiği durum rutinlerden oluşan, belirsizliğin olmadığı bir hayat biçimidir. Fakat insanoğlu hayat şartlarının hızlı değişimine uyum sağlamakta zorluk çekerken, şehirdeki zor hayat şartları, çalışma hayatının kölelikten bir farkı olmaması, sıkıcı hayat söylemleri ve bunların yanında gelen depresyonlar rutinleri altüst etti. Erken uyanmaya alışık olan biyolojik saatler geç uyanmaya kuruldu; günü değerlendirememeye ve zamanı verimli kullanamadıkça daha mutsuz hissedilmeye başlandı. Oysa bebekleri ve çocukları gözlemlediğimiz zaman görüyoruz ki, sabah erken saatlerde uyanan, öğlen uykusunu alan ve günün geri kalanını oyunla geçiren çocuk akşam saatlerinde erkenden uyur ve bu sayede sakin bir ruh haline sahip olurken fiziksel olarak da daha güçlü olurlar. 

Rutinin insan hayatı için değerini ve kelime manasını öğrendikten sonra gelelim küçük bilim insanlarımız için önemine... Rutin, çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimi için çok mühimdir. Yapılan araştırmalar ve incelemeleri de bunu destekliyor.

Yenidoğan bir bebeği ele alalım. Annelerinin huzurlu ve sıcak rahminden sonra hiç bilmedikleri dünyaya gözlerini açıyorlar. İnsanın ilk ve en büyük travması ile karşılaşıyorlar. Bu sebeple anneler bebeklerini sarar, sarmalar, dış sesleri azaltır onları sıcak tutar ve emzirerek huzurlu olmalarını sağlamaya çalışırlar.  İşte tüm bunların yanında onların rahat ve güvenli hissedebilmesi için rutinler oluşturulur. Rutin, çocuk için güvenli ve istikrarlı bir dünya oluşturmak demektir. Yenidoğanı uykudan önce yıkar, pijamalarını giydirir ve etrafı karartıp, emzirirken ona uyku vaktinin geldiğini haberdar etmiş olur. Bir süre sonra buna alışmış olan bebek artık bu rutinler gerçekleştiğinde uyku vaktinin geldiğini bilir, uykuya geçişi daha olumlu ve sakin karşılamaya başlar. Bebeğe uyku eğitimi küçük adımlarla öğretilmiş olunur. Alışılagelmiş davranışlar unutmayın ki bir süre sonra bebekler ve çocuklar tarafından kabullenilen ve kendileri tarafından uygulanan davranışlara dönüşürler.
Rudulf Dreinkurs bakış açısına göre; bir ev için duvarlar ne ise, bir çocuk için de rutin odur. Ve bu durum çocuğun hayatına sınırlar ve boyutlar katar.

Çocuklar onları neyin beklediğini, ne olacağını bildikleri durumlarda kendilerini rahat ve huzurlu hissederler. Sonu kestirilemeyen koskoca bir gün yaşamak onlar için hiç konforlu değildir. Sabah uyandığı zaman kahvaltı yapacağını bilmek, öğlen uyku saatinin gelişini hissetmek ve sonrasında gelen programlar silsilesi gün boyu sakin olmalarını sağlar. Bunun aksine gelişi güzel bir hayat tarzı onlara bilmedikleri bir yolda yürümek gibi hissettirir ve tedirgin olmalarına sebep olurken psikolojik ve fiziksel sıkıntıları da yanında getirir. 

Dreinkurs’un çocuk-yetişkin ilişkisi göz önüne alındığında; Çocuklara henüz erken yaşta sorumluluk ve güvenlik hissi verilmediği taktirde gelecekte ciddi davranış sorunları ile karşılaşan yetişkinlere dönüşeceklerdir. Rutinler ve alışkanlıklar çocuklara sorumluluk sahibi olmayı ve öz bakım becerilerini kazanmalarını sağlar. 

Her gün aynı zaman dilimi içerisinde pijama giyme, yeme alışkanlığı, kitap okuma, hikâye anlatma ve diş fırçalama gibi istikrarlı davranışlar öncelikle izleyerek sonra taklit ederek ve daha sonra deneme yanılma yöntemi ile yapabilecekleri kazanımlar haline gelecektir.

Kaygı seviyesi az ve sorumluluk sahibi çocuklar yetiştirmek bizim elimizde... Biz hayatı onlar için sadece kolaylaştırarak değil aynı zamanda daha pratik hale getirebilir isek öğrenmek eğlenceli, uygulamak ise gurur verici olacaktır. Ve unutmamak gerekir ki rutinler sadece onlar için değil yetişkinler için de hayat kurtarıcıdır.  Allah da rutinin önemini vurgulamaktadır. Ahzab suresi 97. ayet der ki; O’nun aşkın ve yüce olan zatını sabah akşam anın! 


 

 


 

 

 

Kur'an'i Hayat Dergisi
Kur'an'i Hayat Dergisi

Bu sayfa, Kur'ani Hayat Dergisi'nin resmi sayfasıdır. Dergiyi tanıtma amacıyla kurulmuştur.

Yorumlar